Siyonizm ve Yahudilik alanında uzman Ali Marufi Arani “Nasrullah ; Cesaret tacı ve İslami direnişin yenilmez kalkanı “ başlığı altında Iqna’ya sunduğu makalenin özet metni şöyle:
Seyyid Hasan Nasrullah'ın bayrağı düşmeyecek, direnişi yükselttiği yol ortadan kalkmayacak.
Lübnan’ın çağdaş savaşçı ve mücahit din adamlarından biri olan Nasrullah uzun yıllar işgalci rejimin saldırganlığına karşı durmuş, Filistin ve Gazze’nin halklarını savunmuştur.
Şehit Nasrullahın şehadetiyla halkın iradesi ve direniş gücü güçlenerek iki katına çıkmıştır. Buda direniş gruplarının zalim ve çocuk katili Siyonist rejime karşı mücadele de kararlılığını daha da güçlendirmiştir.
Allah’ın kesin ve samimi vaadine dayanarak zafer her zaman Müslümanların olacaktır. Saf şehit kanlarının feda edilmesiyle bölgedeki kanserli tümör sökülüp atılacaktır. Hizbullah bu yolda direnişinden ve mazlum halkların hakkını savunmaktan asla vazgeçmeyecektir.
Siyonist rejim şeytanın hizmetinde onun tüm kötü, zalim ve istismarcı emirlerini vakit kaybetmeden yerine getirerek, direniş şehitlerinin, Gazze ve Lübnan’ın savunmasız çocuklarının temiz kanını içerek daha da fazla açgözlü ve acımasız hale gelmektedir. Yaptığı tüm amelleri ve şeytana hizmeti ancak şehitlerin kanıyla söndürülür.
Hizbullah direniş grubunun savaşçıları ve mücahitleri ve İslami direnişin kahramanları, siz şehit Hasan Nasrullah’ın emanetisiniz ve onun yenilmez kalkanı, cesaret ve fedakarlığın tacı olan kardeşlerisiniz.
Siyonist işgalcilerin Lübnan’dan kovulması, Otuz Gün Savaşı’nın kazanılması ve bölgedeki gururlu direniş bayrağının dalgalı kalması şehit Nasrullah’ın başarıları arasındadır.
Hizbullah’ın çeşitli siyasi ve askeri alanlarda art arda kazandığı zaferler Filistinliler arasında da etkili olmuş yıllardır Orta Doğu barış müzakereleri sürecine gönüllerini kapatan Filistin halkı, özellikle de gençler, Filistin sorununun işgalci rejimle müzakere yoluyla çözülemeyeceğini anlamış ve bu arka planla ikinci Mescid-i Aksa intifadasını oluşturdu.
Hamas’a yeni bir güç kazandıran ve Hamas’ın Filistin seçimlerini kazanmasıyla yeni bir aşamaya giren intifada Seyyid Hasan Nasrullah’ın mesajında belirttiği gibi, Araplarla İsrail arasındaki altı günlük savaşla artık bitmeyecek bir aşamadır.
Bugün işgalci rejim Resulullah’ın (s.a.v) Ehl-i Beyt’inin ashabıyla savaşa girdi. Bu gezegendeki üstün bir inanca sahip bir millete karşı savaşıyor. Bir milletle topyekün savaş çağrısı yaptınız, Allah’ın ümidi ve yardımıyla gelecekte ne olacağını göreceğiz.
Seyyid Hasan Nasrullah Hizbullah Genel Sekreteri olarak görev yaptığı süre boyunca Lübnan’ın iç siyasi yaşamına geniş katılım gösterdi. İç savaşın sona ermesinin ardından 1992 parlamento seçimlerinde önemli bir zafer elde etti ve göreve atandı. Hizbullah’ın 12 üyesiyle Lübnan parlamentosunda “Direnişe Sadakat” fraksiyonunu kurdu.
Nasrullah döneminde Hizbullah bölgesel bir güç haline geldi ve gerçekleştirdiği çok sayıda operasyonun ardından 2000 yılında Siyonist rejimi Lübnan’dan çekilmeye ve Lübnanlı mahkumları serbest bırakmaya zorladı.
Lübnan Hizbullahı Genel Sekreterine, görev süresi boyunca 2004, 2006 ve 2011 yılları da dahil olmak üzere birçok kez başarılı olmayan suikast girişimleri gerçekleşti.
Şehit Hasan Nasrullah, Siyonist rejimin 27 Eylül Cuma günü Beyrut banliyölerine düzenlediği hava saldırısında şehit düştü.
4239397