Terör ve suikast; İsrail’in direniş çağrısını susturma politikasıdır
Filistinli medya aktivisti ve siyasi analist Said Hesune Iqna ile yaptığı röportajda direnişin mevcut durumu, koşullarını ve Siyonist rejimin savaşçı politikasını analiz etti.
Siyonist rejim Aksa Tufanı operasyonunun ardından varlığının tehdit altında olduğunu hissederek her türlü Filistin direnişini bastırmak istemektedir. Bu nedenle sistematik terörizme başvurarak direniş gruplarının örgütsel yapısını çökertmek niyetiyle hareket etmekte.
Bu sert politikalarının amacı direnişin manevi ruhunu kırmaktır. İsrail işgal ettiği topraklar üzerindeki hakimiyetini suç işleyerek gösterme çabasında ancak bu eylemleri Filistinlileri daha da kızdırmakta ve direnme eğilimlerini artırmaktadır.
İsrail’i yöneten kan emici aşırı sağ akım Filistinlilere karşı açık bir intikam operasyonu başlatmış olup bölgedeki gerilimi daha da tırmandırarak Filistinlilerin varlığını ortadan kaldırma yönündeki sömürgeci projesini güçlendirmek için kullanıyor.
İsrail, işlediği suçlarla Filistinlileri ehlileştirmek, birlik ve kimlik duygularını yok etmek istiyor. Ancak tarih bu tür çabaların milletlerin iradesini kırmada başarısız olduğunu gösteriyor.
Aksa Tufanı operasyonunun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Siyonist rejim hâlâ karışıklık içinde ve uluslararası alanda tüm meşruiyetini yitirdi. İnsanlık dışı eylemleri nedeniyle giderek artan eleştirilerle karşı karşıya.
Netanyahu liderliğindeki İsrail rejimi yurtiçi ve yurtdışında güvensizlikten muzdarip ve Filistinlilerin devam eden direnişinden korkuyor.
İran’ın Filistin direnişini siyasi ve askeri yollarla desteklemesi işgalcilere karşı direnişin imkan ve örgütsel gücünü artırmaktadır.
Ama en önemlisi İran’ın uluslararası forumlarda Filistin milletinin mücadelesine meşruiyet kazandıran, insani ve ahlaki değerlere dayalı bir söylem oluşturmuş olmasıdır.
İran tüm zorluklara rağmen ahlaki ve kültürel değerleri koruyarak dengeli bir politika benimsemiştir.
4243398
