Al Arabi Al Cedid sitesinin aktardığına göre, Kanada Gazeteciler Basın Özgürlüğü Örgütü Filistinli muhabirin Gazze’deki savaşın şiddet içeren gerçeklerini tasvir ederken, aynı zamanda bu bölge halkının istikrar ve azim anlarını da yakaladığını yazdı.
Bu foto muhabiri 2024 Anya Niedringhaus Cesaret Ödülü’nü kazandı. Kendisine uluslararası üne kavuşan 7 Ekim 2023’teki Gazze savaşını da belgeledi.
Ödül törenindeki konuşmasında duygularını şöyle ifade etti:
Gazze'deki kıtlığın şiddetinden ve çocukların kalplerini her an sarsan korkudan dolayı ağlıyorum. Bugün Gazze’den gelen olay ve raporların kayıt altına alınmasını görevim olarak görüyorum ve bu görevi ölene kadar yerine getirmeye çalışacağım.
Samer Abu El-Avf Gazze’de yaşayan savaşın ilk günlerinden itibaren orada bulunuyordu. New York Times, New Yorker, Reuters ve diğer medya kuruluşlarında serbest fotoğrafçı olarak çalışarak hayatını siren sesleri ve Gazze’nin bombalanması arasında geçirdi.
Savaş sırasında Gazze’deki kadın ve çocukların yaşam koşullarını ve toplumsal cinsiyet meselelerini belgeleyen projeler üzerinde çalıştı.
Filistinli fotoğrafçı Kanada gazetesi Gloop and Mail’e “Ruhum Gazze’de. Ailem orada. Hala orada yaşıyorum. Amacım orada kalıp olup biteni fotoğraflamaktı. Hayatımı ve çocuklarımı feda ettim. Uzun süre onlardan ayrılmak zorunda kaldım. Çünkü sürekli hedef alınan bir grup gazeteciyle birlikteydim.” dedi.
Savaş ve yıkımı fotoğraflamaya alışık olduğunu ifade eden foto muhabiri Gazze’de yaşanan savaşta yaşanan şiddetin çok korkunç olduğunu söyledi.
“Gazze’de artık herşey yok oldu. bölgede daha önce aileleriyle birlikte sahilde, restoranlarda yemek yiyen insanları fotoğrafladığım, aralarında bebek ve çocukların da bulunduğu sokakta şehit olan insanları gördüm. Gazze bir daha asla böyle olmayacak.”
Samer Abu El-Avf savaşta hayatlarını kaybedenlerin fotoğraflarını çekmenin kendisine çok fazla acı verdiğini çünkü bu insanların da gelecekleri ve hayatları hakkında planları ve hayalleri olduğunu ve savaştan sağ kurtulmayı umduklarını kaydetti.
Foto muhabiri, bu fotoğrafların gelecek nesillerin göreceği görsel belgeler olduğunu dile getirdi.
Ayrıca geçen yıldan bu yana 350 bine yakın fotoğraf çektiğini ve bunların tarihe geçtiğini söylüyor.
Gazze’de Samer gibi pek çok fotoğrafçı rejimin soykırımdaki nihai vahşetinin görüntülerini kaydediyor.
4244592