Kur’an ve Meşka tefsirinin müfessiri Ali Muhammed Ensari “insanları günah işlemekten caydırmak” başlığı altındaki sanal toplamtıda bu konu hakkında açıklamalarda bulundu. Özet metin şöyledir:
İnsanların başkalarının mal, şeref ve itibarına tecavüz etmesini kesin bir şekilde önleyebilecek ana unsur Allah’ın birliğine iman, ilahi kural ve hükümlere bağlılıktır.
Eğer insan Allah’ın kendi davranış ve niyetlerini izlediğine canı gönülden iman etmiş ise düşünce ve davranışlarını Cenab-ı Hakkın yol gösterdiği şekilde idame ettirmeye çalışır.
Allah’a iman ve İlahi hükümlere göre hareket etmek insanoğlunun dünya görüşünü ve tutumunu geliştirir, çirkin ve ahlaksız davranışlardan uzak durmasını sağlar.
İnsan İlahi delil ve burhanlara inanırsa ve kalbinin en derinlerinde bunu kabul ederse en küçük iyilik veya kötülük onda önemli hale gelecek medeni kanunlara veya ahlaki saiklere ihtiyaç duymadan, düşünce ve davranışlarına dikkat edecek zamanla düşünsel ve ameli durumunu iyileştirmeye çalışacaktır.
İlahi denetime olan inanç salsılmazdır. Hadîd suresi 4. ayeti: “Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istivâ eden O’dur. Toprağa giren ve ondan çıkan, gökten inen ve ona yükselen her şeyi bilir. Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.”
Allah insanın serkeş ve asi nefsini dizginliyerek onu her anlamda bir kural ve çerçeve içerisine sokarak günah ve hatadan alıkoyar, insani karakterini korur.
İnsanları kötü işler yapmaktan alıkoyan bir unsur olarak namazın şaytana karşı düşman olma özelliği vardır. Peygamber Efendimiz’e (sav) falanca kişinin hem namaz kıldığını hem de hırsızlık yaptığını söylediklerinde Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: Bu namaz ona iyi bir rızk verecek ve günah işlemesine engel olacaktır. Bu yüzden Ankebût suresi 45. ayetinde şöyle zikredilmiştir: “Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir.”
Asıl olan namazları kılarken onun hakikatının küçük bir yüzdesinin farkına varılmasıdır. İşte ozaman insan Cenab-ı Hakka daha çok yaklaşacak ve kötülüklerden uzak duracaktır.
Eğer insan canı gönülden Kur’an ve İlahi ayetlere iman ettiği takdirde kendisini hiçbir zaman yalnız hissetmeyecek Yaradan’ın her zaman onu koruyup gözlediğini ve denetlediğini bilecektir. Bunun faydası ise kendisine yabancılaşmayacak ve yalnız hisstemeyecektir.
Bu sayede insan görünüşte dahi olsa, hiç kimsesi olmasa bile, herkese sahip olduğunu ve bütün güzelliklerin ve kemallerin sahibinin kendisiyle birlikte olduğunu bilme kabiliyetine kavuşacaktır. Diğer yandan insana gelen bu iman hata yapmasına engel olacaktır.
4247453