İslami rivayetlerde Hz. İsa (a.s) yerine yanlışlıkla Yahuda İskariyot adlı bir kişinin öldürüldüğü belirtilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de bu kıssa şu şekilde anlatılır: “Allah elçisi Meryem oğlu Îsâ Mesîh’i öldürdük” demeleri yüzünden... Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; (başkası ona benzer kılındığı için) şüphe içine düşürüldüler. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bu konuda tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uyma dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmemişlerdir.”
“Bilâkis Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (Nisâ suresi 157-158. Ayeti)
Al-i İmrân suresi 55. ayetinde şöyle buyruluyor: “Allah buyurmuştu ki: “Ey Îsâ! Ben seni vefat ettireceğim, seni katıma yükselteceğim, seni o inkârcılardan arındıracağım ve sana tâbi olanları kıyamet gününe kadar inkâr edenlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte, ayrılığa düşüp durduğunuz hususlarda aranızda hükmü o zaman ben vereceğim.”
Bu ayetler Hz. İsa’nın (as) öldürülmediğini, bunun yerine göğe yükseldiğini doğrulamaktadır. Yahudiler Hz İsa’yı öldürdüklerini iddia ederken, Hristiyanlar Yahudilerin onu çarmıha gererek idam ettiğine ve ölümünden sonra Tanrı’nın onu kabrinden göğe yükselttiğine inanmaktadır. Markos İncili, Bölüm 6, Luka İncili, Bölüm 24 ve Yuhanna İncili, Bölüm 21’de İsa Mesih’in göğe yükseldiği (ve ebedi miraca yükseldiği) belirtilmektedir.
Hz. İsa’dan sonra, Hıristiyanlığı yayma sorumluluğu onun öğrencilerine, havarilerine ve sonraki misyonerlere düştü. Bu kişiler arasında yorulmadan çalışan ve bu çabada önemli başarılar elde eden Petrus da vardı. Ancak, Pavlus gibi bazı öğrenciler, Üçlü Birlik inancı ve Hz İsa’nın tanrılığı gibi Hıristiyan dini üzerinde olumsuz etkileri olan dini sapmalar yarattılar.
Daha sonraki dönemlerde Hıristiyanlığın inanç ve öğretileri çeşitli liderler tarafından güçlendirilerek bu din dünyanın en büyük dinlerinden biri haline geldi. Birçok tarihsel analiz ve çalışma, bu ilk sapmaların Hıristiyanlığın öğretileri ve bu dinin tarihi üzerinde uzun vadeli etkileri olduğunu göstermektedir.
Genel olarak Kur’an-ı Kerim, İsa Mesih’e ne olduğu ve Hristiyan dini üzerindeki rolü hakkında kendine özgü bir bakış açısı sunar. Onun düşmanlarından ilahi emirle kurtarıldığını ve inancı yayma görevinin müritlerine ve sonraki takipçilerine emanet edildiği vurgulanır. Bu Kur’an tefsiri diğer tarihi ve dini rivayetlerden farklıdır. Hz. İsa’nın şahsiyeti ve misyonu hakkında farklı bir İslami görüşü temsil eder.