El-Cezire web sitesi, Avrupa ve Amerika ülkelerindeki başörtüsünü inceleyen bir rapor hazırladı. Raporun çevirisi şöyle:
Başörtüsünün Avrupa ve diğer ülkelerde kabul görmesi siyasi ve toplumsal tepki ve tartışmalar yol açtı. Bazı durumlarda başörtülü Müslüman kadınların fiziksel olarak zarar görmesine de sebep oldu.
Bazı durumlarda başörtüsü siyasi boyutlar kazanmış ve dünyanın bazı ülkelerinde Müslümanlara yönelik baskılara karşı protestonun sembolü olarak görülmüştür. Örneğin Amerikalı Müslüman kadınların 11 Eylül 2001’deki olaydan sonra İslamofobi’yi protesto etmek için başörtüsü takma konusundaki ısrarları.
Amerika’daki Northwestern Üniversitesi’nde dini çalışmalar profesörü Anna Pila bir makalesinde bu konuyu ele alarak tarihsel olarak, başörtüsünü yasaklayan politikacıların bunu hükümetlerinde modern laikliği göstermek için yaptıklarını söyledi. Mesela 1936’da İran'da Rıza Şah Pehlevi.
İran’da Pehlevi ailesinin yönetimi halk tarafından yaygın şekilde protesto edilirken kadınlar bu ailenin politikalarını protesto etmek için gönüllü olarak çadır örtmüşlerdi. Bu, başörtüsünün direniş sembolü olduğu tarihi anlardan biridir.
Afganistan kralı Amanullah Han da 20’li ve 30’lu yıllarında başörtüsünü yasaklamıştı. Mısır’daki İngiliz sömürgesi döneminde başörtüsü de tartışmalıydı
Ancak başörtüsü ve diğer geleneksel kıyafetler kadınlar için oldukça karmaşık bir rol oynuyordu. Başörtüsü sosyal kabul için giyilirdi ve birçok örtülü kadın için başörtüsü dindarlığın unsurlarından biri olmaya devam ediyor.
Amerikalı Müslüman kadınlar İslamofobiyi protesto ediyor
11 Eylül 2001 olaylarının ardından İslamafobi dalgası artmış dalgada örtülü kadınlar bu suçların açık hedefi oldu.
Müslüman kadınlar iş yerinde veya havalimanlarında sıklıkla ayrımcılığa maruz kalıyordu. Amerika’nın ‘Teröre Karşı Savaş’ başlıklı propagandasında Müslümanlar terör eylemlerinden sorumlu olarak gösteriliyor ve Amerikalı Müslümanlar hayatta kalabilmek için ya İslam’ı ya da Amerikan sistemini seçmek zorunda kalıyordu.
Amerikalı Müslüman kadınlar bu ikilikten çıkmaya karar verdi ve binlercesi bir protesto aracı olarak başörtüsünü seçti ve aynı zamanda Amerikalı kadınlar olarak haklarını talep etti.
Batı medyasının çelişkisi
11 Eylül 2001 olayının ardından Batı medyası Afganistan’da kendi rızaları dışında burka giymeye zorlanan Afgan kadınlarının özgürlüğü için Usame bin Ladin ve halkına karşı savaş başlattı.
2001 yılında burka, Taliban hükümetinin Afgan kadınlarına uyguladığı baskının simgesiydi.
Ancak Taliban’ın şiddet yanlısı hükümeti, 11 Eylül olayına kadar Batı’nın dikkatini çekmemişti. Ancak bu olaydan önce bu ülkenin medyasında ilk Amerikan ajanları olarak Afganistan’daki Taliban hareketi gösteriliyordu. Bu konuda çelişki vardır.
Fransa’da tesettür
2004 yılında başörtüsünün yasaklanmasının ardından başörtüsü kullanan Müslüman kadınlara karşı çeşitli kanunlar çıkarıldı. Bunların akraba erkekler tarafından kadınlara empoze edildiği iddia edildi. Taliban’ın Afgan kadınlarına dayattığı burka ile karşılaştırıldı.
Başörtüsü takmakta ısrar eden Fransız Müslüman kadınlar, bu tür örtünmenin kendilerinin tercihi olduğunu ve kimsenin onları buna zorlamadığını açıkladı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bu yasaya yönelik hukuki itirazlar başarısızlıkla sonuçlandı. Bu kararlar hukuk uzmanları tarafından geniş çapta eleştirildi.
Mahkemenin “dini uygulamalara” ilişkin yorumunun kökeninin Hıristiyan teolojisinden kaynaklandığını ileri sürdüler. Mahkemenin, peçe veya burka takan kadınların kişisel tercihi olduğunu kabul edebileceğini savundular.
Ancak tam aksine peçe ve burka için yasaklar çıkarıldı. Bu tür kıyafetleri giyen kadınların halka açık yerlerde bulunmaları yasaklandı.
Aralarında 7 Avrupa ülkesinin de bulunduğu pek çok ülke, peçe ve burkaya karşı benzer yasaklar getirdi. Bu yasakları uygulayan son ülke ise hükümet çalışanlarının kendi dinlerini simgeleyen herhangi bir kıyafet giymesinin yasaklayan İsviçre oldu.
İslami kıyafetler ve küresel protesto hareketi
Bu kısıtlamalar nedeniyle pek çok Müslüman kadın İslami giyimle ilgili olumsuz kilişelerle mücadele ederek İslami modayı teşvik etmeye başladı. Dindar kadınlar İslam kültüründen ilham alarak modern ve çağdaş kıyafetler tasarlamayı seçerek medyadaki ve Batı düşüncesindeki basmakalıp örtülü kadın imajına savaş açtı.
4263193