Siyonizm ve Yahudilik alanında araştırmacı olan Ali Matufi Arani Iqna’ya yazdığı makalede şu ifadelere yer verdi:
Gazze altyapının yıkılmasına, insani krize, kıtlık ve kuşatmaya rağmen Ramazan ayına başladı.
Filistinli aileler, önceki yıllardan farklı olarak bu yıl Ramazan ayını mülteci çadırlarında geçiriyor.
İslam ülkelerinde Ramazan ayı tüm şehirlerde mutlulukla başlarken Gazze’deki ramazan kokusu diğer ülkelerden çok farklı. Havadaki ağırlık herkes tarafından şiddetle hissediliyor.
İsrail’in bölgedeki bombardımanlarının etkilerini silmek ve bu bölgeyi yeniden canlandırmak amacıyla Gazze halkı, tüm acı ve ıstıraplara rağmen Ramazan ayını derin sevgi ve bağlılıkla karşıladı.
Halk tüm zorluklara rağmen viraneler içinde bu mübarek ay için hazırlandı. Bölge halkı içleri buruk olarak ailelerin iftarda buluşmasını, çocukların kahkahalarını, gençlerin neşesini, büyüklerin dualarını özlüyor.
Şehirde yemek pişirmek zorlu bir iş haline geldi ve yemeklerini ısıtmak saatler alabiliyor.
Gazze’deki açlık ve işgalci rejimin artırdığı güvenlik önlemleri nedeniyle Filistinliler bu yıl buruk ve hüzün içinde. Önceki yıllardan farklı olarak alışılagelmiş Ramazan süslemelerinden eser yok, Batı Şeria ve Gazze’nin dört bir yanındaki şehirlerde acı bir duygu ve bakış hakim.
BM göre, İsrail’in savaşı Gazze nüfusunun yüzde 95’ini ülke içinde yerinden edilmeye zorladı. Gazze’nin altyapısının yüzde 90’ı hasar gördü veya yok edildi.
Yardım malzemelerinin kasıtlı olarak engellenmesi, sivillerin hayatta kalmaları için gerekli olan temel ihtiyaç maddelerinden mahrum bırakılarak sivillerin kasten aç bırakılmasının bir savaş yöntemi olarak kullanılması, Cenevre Sözleşmeleri kapsamında bir savaş suçudur.
Bu yıl Gazzeliler oruç açarken Ramazan topunun sesini bile duyamazken gece gündüz işgalcilerinin top, bombalama ve askerlerinin kurşun sesleri duyuluyor.
Siyonist rejim her yıl Ramazan ayı boyunca Kudüs üzerindeki kontrolünü sıkılaştırması şehir halkı için her şeyin daha meşakkatli olması anlamına geliyor. Çünkü Ramazan ayı boyunca yüzbinlerce Müslüman ibadetlerini Mescid-i Aksa ve çevresindeki kutsal mekanlarda cemaatle kılmak istiyor.
Siyonist rejim Başbakanı daha önce yaptığı açıklamada, Ramazan ayında da Mescid-i Aksa’ya ibadet edenlerin önceki yıllarda olduğu gibi aynı sayıda girebileceğini açıklamıştı.
Ramazan ayının başlamasıyla birlikte işgalciler Kudüs’ün Eski Şehri çevresinde 2 bin 500 veya daha fazla askeri konuşlandırdı. Ramazan ayı başında ordunun varlığını artırması Batı Şeria’yı saracak şiddetli bir fırtınaya işaret ediyor.
Siyonist rejimin eski başbakanı Ariel Şaron’un 2000 yılında Mescid-i Aksa’yı ziyareti, Filistinlilerin ikinci ayaklanmasının, yani ikinci intifadanın önemli tetikleyicisi oldu. Filistinlilerin “El Aksa İntifadası” dediği intifada ve şimdi de Batı Şeria da aynı durumda.
Ramazan ayında tüm gözler Mescid-i Aksa’nın üzerinde. Filistinliler, Siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya erişimi kısıtlayacağından endişe ediyor. Aksa Tufanı operasyonunun ardından işgalciler Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya erişimine daha fazla kısıtlama getirirken, Tel Aviv de Ramazan ayında ibadet eden Müslümanlara yönelik şiddeti en üst düzeye çıkaracak daha fazla kısıtlama uygulamaya çalışıyor.
Savaş ve Siyonist rejimin kısıtlamaları sonucunda Gazze’de özellikle kuzey kesimlerde yaşayanlar Ramazan ayına yiyecek, su, ilaç ve yakıt sıkıntısıyla başlamış, yaklaşık iki milyon Filistinli bu rejimin 17 yıldır kuşatması altındaki bölgeden yerlerinden edildi. Sanki Gazze’de her ay Ramazan yaşanıyor.
Son olarak Gazze halkının aslında imanlarını tüm kalpleriyle koruyarak aylardır oruç tuttuğu, sahursuz oruç tutmak zorunda kaldığına ve oruç açma ümidinin bulunmadığını söylemek isterim.
İşgalcilerin saldırıları neticesinde Gazze’deki camilerin büyük bir kısmının yerle bir olduğu bir ortamda, başta kuzey olmak üzere Gazze’nin pek çok bölgesinde ezan artık duyulmuyor ve insanlar iftar vaktini gün batımıyla belirliyor.
Gazzeliler, Ramazan ayını önceki yıllarda olduğu gibi karşılamaya çalışarak aç çocuklarına bu ayın sevincini bir nebze olsun yaşatabilmek için çadırlarını ağaç yaprakları ve ellerindeki aletlerle süsleyerek mübarek Ramazan ayının gelişini kutladılar.
Gazze’nin birçok bölgesinde camiler yıkılmasına rağmen insanlar bu harabelerin etrafında cemaatle namaz kılmaya ve açken namaz kılmaya çalışıyor.
4268965