Al Kuds Al Arabi sitesinin haberine göre, anketlerden, federal istatistik raporlarından ve mahkeme belgelerinden yola çıkılarak oluşturulan rapora göre, ayrımcılığın en sık yaşandığı yerler çalışma ortamları.
Irkçılıkla Mücadele Dairesine göre, 2023’e kıyasla yaklaşık yüzde 40’lık bir artış ile geçen yıl ırk ve din temelli nefret söylemi, fiziksel saldırı, tehdit ve diğer ayrımcı davranışlara ilişkin 1.211 vaka bildirildi.
Bunlar arasında Müslümanlara ve Araplara yönelik saldırılarda en fazla artış görüldü. Bu tür vakaların toplam sayısının 350’yi aştığı belirtildi.
İsviçre’nin 9 milyonluk nüfusunun yüzde 40’ını göçmen kökenli insanlar oluşturuyor. En sık görülen vakalar ise yüzde 65 ile yabancılara ve siyahlara yönelik ayrımcılık oldu. Koyu tenli erkekler sırf görünüşleri nedeniyle polis tarafından sıklıkla durdurulduklarını iddia ediyor. Ancak bu iddialar polis teşkilatı tarafından sürekli olarak reddediliyor.
Verilere göre, ırk ayrımcılığına maruz kaldığını bildirenlerin %69’u, bu durumu çalışma ortamında ya da iş ararken yaşadığını ifade ediyor. İşyerindeki ayrımcılık, hakarete ve zorbalığa ve ücret ayrımcılığına kadar uzanabiliyor.
Ayrımcılığın görüldüğü diğer yerler kamusal alanlar ve okullar şeklinde sıralanıyor.
Irkçılıkla Mücadele İdaresi STK’larla yaptığı ortak açıklamada, geçen yıl kaydedilen artışın özellikle önemli olduğunu belirtti.
Bu iki kurum ırkçılık ve yabancı düşmanlığını, artan jeopolitik gerginlikler, kamusal söylemde artan kutuplaşma ve ırk ayrımcılığı ile nefret söylemi olaylarını bildirme konusunda eğilimlerin artması faktörlerine bağlıyor.
Raporda ayrıca Asyalılara yönelik yaklaşık 80 saldırı ve 66 antisemitizm vakası rapor edildi. Olayların çoğu sözlü saldırıları içeriyordu ancak yaklaşık 100 ırkçı temelli fiziksel şiddet vakası da bildirildi.
Nefret söylemi olarak sınıflandırılan olaylarda geçen yıl 149 bildirimle en fazla artış yaşandı.
Ayrıca 400’den fazla aşağılayıcı yorum, 300’e yakın hakaret ve 100’den fazla tehdit bildirildi.
Uzmanlar, artan vakalar karşısında yalnızca mağdurlara destek sağlamakla kalmayıp, köklü önleyici tedbirlerin de artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Eğitim kurumlarında, iş yerlerinde ve kamusal alanlarda ayrımcılıkla mücadele için daha kapsamlı stratejiler geliştirilmesi, İsviçre toplumunun dayanıklılığı için kaçınılmaz görünüyor.
4279048