İsrailoğulları Mekke ve Medine’ye geri dönecekler mi?

IQNA - Vahiy Diyarında Yahudi kentleşmesinin gelişimi, siyasi, ekonomik ve dini hedefleri olan daha geniş bir projenin parçası olarak ilerliyor.

Siyonizm ve Yahudilik alanında araştırmalar yapan Ali Maruf Arani, İsrailoğulları Mekke ve Medine’ye geri dönecekler mi? başlığı altında bir makale yazdı. Metin özeti şöyle:

Siyonistlerin gizemli projesi, Arap Yarımadası’nda ve vahiy topraklarında NEOM şehrinin kanunuyla şekillenmiş olup, Bin Selman’ın Kudüs davasına ve Filistin halkına ihanet ederek “İbrahim Anlaşması” yolunu açma noktasına gelmesiyle temel eylemi başlamıştır.

Eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez, “Yeni Ortadoğu” adı altında düzenlediği görüşmelerde, İsrail rejimini Suudi Arabistan üzerinden Kızıldeniz’e, oradan da Doğu’ya bağlayarak bölgenin lider ekonomisi haline getirecek devasa bir ekonomik projeyi açıklamıştı.

Bu gizemli proje Suudi liderlerle normalleşme için bir fırsattır ve normalleşmenin en iyi yolu ekonomiden geçer. Bunu Netanyahu ve Turki El-Faysal zaman zaman yaptıkları konuşmalarda dile getirdi.

Muhammed bin Selman’ın 2017 yılında tanıttığı NEOM projesi, gerçeklikten çok hayale yakın bir şehir. Riyad’a 1.100 kilometre uzaklıkta, Siyonist rejimin sınırlarına ise sadece 2 saat uzaklıkta bir şehir. NEOM projesi, Suudi Arabistan’ın petrole olan bağımlılığını azaltmayı, ekonomisini genişletmeyi ve kamu hizmeti sektörlerini büyütmeyi amaçlıyor. Projede çalışan uluslararası ekipler, akıllı şehir teknolojilerini birleştirerek ve fütüristik şehir planlama kavramlarını hayata geçirerek “kent yaşamını yeniden tasarlamayı” umuyor.

Bu projenin hayata geçirilmesinde İsrailli şirketlerin güneş enerjisi, veri ve bilgi sistemleri gibi alanlarda çalışmalar yapıyor olması, İsrailli yetkililerin NEOM projesinin ilerleyişini incelemek üzere Suudi Arabistan’a gitmesi için yeterli bir sebeptir.

Al Suud ailesini eleştiren bir medya kuruluşu olan El Belade, NEOM şehrinin inşasının hedeflerini anlatan bir belgeselde, projenin arkasındaki Yahudi amaçlarına dair kanıtlar sundu.

Cezayirli gazeteci Ahmed Hafsi, Neom kentini konu alan belgeseli sayfasında yayınladı. Belgeselde şöyle deniliyor: Suudi Arabistan’da nüfusu 1.000’i aşan bir Yahudi cemaati bulunuyor. Şimdi soru şu: Yahudi cemaati ne zamandan beri Suudi Arabistan’a yerleşti ve NEOM projesine olan ilgileri nedir?

NEOM’un içinde saklı sırlar var. Bu şehre Muhammed bin Selman’ın yeni şehri adını verdi. Ancak Tevrat’ta adı geçen Nahum ülkesi, NEUM kelimesinin İbranice’deki Babil kelimesinin karşılığı olduğunu göstermekte. Yüzölçümü 26 kilometrekare olan modern NEOM şehri, Hz. Şuayb’ın (as) yaşadığı ve hüküm sürdüğü Medine şehrinin sınırlarıyla tam olarak örtüşmektedir.

Riyad’da yaşayan gayriresmi Siyonist baş hahamı Jacob Yisrael Herzog, yurtdışında yaşayan binlerce Yahudi’ye hizmet vermek üzere Suudi Arabistan’da “Chabad” adlı ilk Yahudi evini kurdu. Kendisine “Riyad’ın Birinci Hahamı” ünvanını verdi.

Bu Yahudi haham, Suudi Arabistan’da çalışmak için gelen çok sayıda Yahudi göçmenin bulunduğunu söyledi. Toplamda yaklaşık 15 bin Yahudi, çeşitli istihdam sözleşmeleri kapsamında bu ülkede çalışıyor.

Suudi Leaks’in haberine göre, Yahudi haham Suudi Arabistan’daki Yahudi cemaatinin sayısını artırmak, dini ihtiyaçlarını karşılamak ve Suudi Arabistan ile Siyonist rejim arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin önünü açmak amacıyla ‘Chabad’ dini evinin kurulması için çalışıyor.

Herzog, Ekim 2021’de Suudi Arabistan’a gelen ilk Siyonist haham oldu ve ülkede yaşayan Yahudilere dini hizmetler sundu.

Bu haham 2022 yılının ortalarında ailesini de yanına alarak Riyad’a yerleşeceğini açıklayan ve “Suudi Arabistan’daki Yahudi Topluluğu” projesini başlatan ve bunun için özel bir web sitesi kuran bir isim.

Suudi Arabistan içinde serbestçe seyahat etmeye devam ediyor ve birçok resmi ekonomik ve sosyal etkinliğe katılıyor.

Bu Haham’ın Suudi Arabistan’da biri açık diğeri gizli ve mahrem olmak üzere iki görevi var.

Görünen görevi Suudi Arabistan kamuoyunu Tel Aviv ile ilişkilerin normalleşmesini kabul etmeye hazırlamak, ikinci görev, Bin Selman’ın yardımıyla ve NEOM şehri aracılığıyla Suudi Arabistan’da İsrailliler için gerçek toplantılar düzenlemek ve hayata geçirmek ve ardından bunu kademeli olarak Haremin Şerifeyn’de  yaymaktır.

Herzog, Twitter’da kendisini “Suudi Arabistan Hahamı” ve “Arap Yarımadası Hahamı” olarak tanıttı.

Linkendin kanalına  kendisini Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren bir haham ve iş adamı olarak tanıttı. Uzmanlık alanı ticaret, bebek sünneti ve dinler arası diyalog.

Bu Haham’ın geleceğe yönelik planları arasında Suudi Arabistan’da ilk modern ve kamusal Yahudi cemaatini kurmak yer alıyor.

Yahudi Haham ABD’de doğduğunu ve çifte vatandaşlığının, Siyonist rejim ile Suudi Arabistan arasında resmi diplomatik ilişkilerin olmamasına rağmen ülkeye seyahat etmesine olanak sağladığını belirtmişti.

Jakob Yisrael Herzong, İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’a verdiği telefon röportajında, Suudi halkının İsrail ile tarihi bir barış anlaşmasına hazır olduğunu açıkladı.

Riyad Baş Hahamı, iki taraf arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik müzakerelerin ABD’nin arabuluculuğuyla ilerleme kaydettiğini söyledi.

Riyad’daki restoranlarda, mağazalarda ve spor stadyumlarında Suudi kadınlarla ve gençlerle çok sayıda selfie çektiren Herzog, Suudi halkının kendisini çok sevdiğini ve bunun Müslümanlar ile Yahudiler arasındaki uzlaşmanın kanıtı olduğunu düşünüyor.

Suudi aktivist Abdulhekim b. Abdülaziz X hesabında “Suudi Arabistan Krallığı’nın ilk hahamı” olarak adlandıran İsrailli Haham Jacob Herzog, ultra-Ortodoks Yahudi hareketi Chabad cemaatini kurdu. Suudi Arabistan’da ilk Yahudi cemaatini kurmayı planladığını açıkladı. Chabad hareketi, en aşırı Yahudi hareketlerinden biri ve Arapların amansız düşmanı olarak kabul ediliyor. Bu hareketin hahamları, Yahudileri Mescid-i Aksa’yı yıkmaya ve yerine “Süleyman Tapınağı”nı inşa etmeye teşvik etmede önemli rol oynuyorlar.” paylaşımında bulundu.

Riyad Baş Hahamı, Mısırlıların en Yahudi düşmanı halk olduğunu, Ürdün gibi ülkelerin bir nesil önce İsrail ile anlaşma yaptığını ve hala Yahudilerden nefret eden çok önemli kişiler  bulunduğunu belirterek “Suudi Arabistan’da bunun izi yok.” diyor.

Suudi Arabistan, Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirme arayışında olmadığını iddia etse de gerçek tam tersini gösteriyor.

Suudi medyası, Suudi Arabistan’a gelen son misafirin Riyad’da görülen Yahudi Haham Jacob Yisrael Herzog olduğunu bildirdi.

İsrailli gazeteci İdi Cohen, X platformunda bu İsrailli hahamın fotoğrafını paylaşarak, “Suudi Arabistan’da, görünüşe göre bir resepsiyon salonunda ve arkasında Suudi yöneticilerinin fotoğrafları var” dedi.

“Arapça İsrail” adlı X hesabı, geçtiğimiz şubat ayında Jacob Yisrael Herzog’un, yakın zamanda ameliyat olan Muhammed bin Selman’ın sağlığı için dua ettiği bir videoyu da yayınlamıştı.

Haham Herzong Muhammed bin Selman’ın Veliaht Prens olmasından bu yana geçen beş yılda Suudi Arabistan’da teknoloji ve finans sektörlerinde çalışan Yahudilerin sayısının arttığını ve önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da artacağını öngördüğünü defalarca vurguladı.

Siyonist haham, ayrıca İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları da dahil olmak üzere tüm Suudi kurumlarının kendisini tanıdığını ve 120 Yahudi için Yahudi namazı kılma izni aldığını söyledi. Bir sonraki adım ise dım Suudi Arabistan’da Yahudi sinagogu inşa etmek için izin almak. Önümüzdeki iki-üç yıl içinde bu ülkede tıpkı Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki gibi bir Yahudi merkezinin inşa edileceğini öngörüyor.

Muhammed bin Selman, daha önce ülkesinin son iki yılda İsrail rejimiyle diplomatik ilişkiler kuran diğer Arap ülkelerinin örneğini izleyip izlemeyeceği yönündeki soruya cevaben İsrail’i düşman olarak görmediklerini aksine birlikte çalışarak gerçekleştirebilecekleri birçok çıkarda potansiyel bir müttefik olarak gördüklerini söylemişti.

Suudi Arabistan Dışişleri Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr de İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesinin “stratejik” bir seçenek olduğunu vurguladı. Ancak bunun öncesinde yerine getirilmesi gereken bazı şartlar var.

Suudi Dışişleri Bakanı başta olmak üzere Suudi yetkililer, Siyonist rejimle ilişki kurma yönündeki isteklerini defalarca dile getirdiler.

Raporun önemli noktaları:

Arka Plan: Yahudi tarihçilerinin, İsrailoğullarının Mekke ve Medine’ye geri döndüğü iddiası. NEOM Projesi. Tarihi iddialar: Yahudi kaynaklarına dayanılarak Neom (Midyen) bölgesinin, İsrailoğullarının Mısır’dan kaçtıkları yer olduğu ve Sina Dağı’nın da bu bölgede bulunduğu iddia ettiler. Jacob Herzong’un rolü. Açık ve gizli hedefler.

Vahiy Diyarında Yahudi kentleşmesinin gelişimi, siyasi, ekonomik ve dini hedefleri olan daha geniş bir projenin parçası olarak ilerliyor. İslam dünyasında endişe ve hassasiyetlere yol açan bu konu, çeşitli boyutlarıyla daha detaylı bir şekilde incelenip analiz edilmeyi gerektirmektedir.

4280189