Palinfo.com sitesinin haberine göre, Gazze halkı, yıllardır süren acılar ve sürekli kuşatma altında özlemle bekledikleri hac ibadetini yerine getimek istemelerine rağmen üst üste ikinci yıldır Hac ibadetini yerine getirme fırsatından mahrum bırakılıyor.
Gazze halkı açlık, yıkım ve Mekke’ye gitmelerini engelleyen geçiş noktalarının tamamen kapatılması nedeniyle sıkıntı içinde yaşamaya devam ediyor. Oysa Hac, her Müslümanın gerçekleştirmek istediği manevi bir yolculuk.
Gazze sakinleri için hac yapma hayali artık sadece bir dilek değil, aksine, yıllardır bu bölgeyi çevreleyen kuşatmanın sembolü haline gelmiş durumda. Hal böyleyken İsrail’in ablukasını sıkılaştırması durumu daha da kötüleştirdi. Dış dünyayla tek iletişim noktası olan Refah sınır kapısının kapatılmasıyla Filistinlilerin çıkışları veya hareketleri tamamen yasaklandı.
Süregelen kuşatma, binlerce Filistinlinin uzun zamandır hayalini kurduğu hac ziyaretini gerçekleştirmesini engelliyor. Hac talepleri birikirken, bu taleplere yanıt verecek bir kurum bulunmuyor.
Gazze’den Suudi Arabistan’a doğrudan ulaşım imkânı bulunmadığından kara geçişlerini kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu geçişlerde de getirilen kısıtlamalar veya tamamen kapalı olması hac ibadetini neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Hac manevi bir yükümlülük olup bedensel ve maddi imkânlara sahip her Müslümanın ömründe en az bir defa yerine getirmesi gereken bir farzdır.
Hac dünyanın dört bir yanından Müslümanları bir araya getiren, birlik ve beraberliği simgeleyen küresel bir buluşmanın yanısıra ruhu arındırmak, Allah’a yakınlaşmak ve imanı tazelemek için bir fırsattır.
Yıkım ve insani ihtiyaçların son safhada olduğu Gazze’de, binlerce hacı adayı ise bu manevi buluşmadan mahrum kalıyor.
Gazze sakinleri yalnızca dini bir ibadetten mahrum kalmıyorlar. Bu Gazze halkının seyahat özgürlüğü, güvenlik, onurlu yaşam gibi en temel insan haklarının bile reddedildiği bir yer olarak daha derin acılarını yansıtıyor.
Zorlu güvenlik durumu, temel hizmetlerin eksikliği ve altyapının tahribi, Filistinlilerin izolasyon ve ötekileştirilmişlik hissini daha da kötüleştirdi.
Her yıl Gazze’den binlerce hacı adayı hac ibadetini yerine getirmek için başvuruda bulunmasına rağmen İslam’ın bu yüce ibadetine katılma fırsatından mahrum kalıyorlar ve bu durum onların psikolojik ve manevi acılarını iki katına çıkarıyor.
Gazze halkının acısı uluslararası toplumun bu krize karşı sessizliği ve kayıtsızlığı nedeniyle daha da derinleşiyor.
Gazze halkı bu zor şartlar altında İslam ümmetinin bir parçası olma, hac ibadetini yerine getirme, duvarlarla ve mayınlarla bölünmeme özgürlüğünü ve gücünü verecek yeni bir umudu ve insani bir köprüyü sabırsızlıkla beklemekte.
4284272