IQNA

İmam Humeyni menevi bir halk devrimi tanıttı

8:44 - June 04, 2025
Haber kodu: 3487918
IQNA - İmam Humeyni, insanın kendini küçümsememesi ve maddi ve manevi âlemin ötesinde sanmaması temelinde düşünce ve fikirlerin ıslahına vurgu yapmış, bu sebeple halk ve manevi bir inkılabın yaratıcısı olmuştur.

Uluslararası Kur’an Haber Ajansı (IQNA) tarafından Salı sabahı, İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusunun vefat yıldönümü öncesinde bir seminer düzenlendi.

İslam Kültür ve İletişim Örgütü Uluslararası Kur'an ve Tebliğ Merkezi Başkanı Hüccetül İslam Seyyid Mustafa Hüseyni Nişaburi, “ İmam Humeyni (ra): İslam Dünyasında Değişim için bir Model” başlıklı çevrimiçi seminerde konuştu.

Konuşmasında merhum liderin şahsiyetinin boyutlarını ve İmam’ın (ra) devrimi ile dünyadaki diğer hareketler ve devrimler arasındaki en önemli farkları açıkladı. Özet metin şöyle:

İmam Humeyni’den bahsettiğimizde ilmi ve siyasi bir kişiliğe sahip, çeşitli alanlarda uzmanlaşmış büyük bir düşünür ve bilim adamından söz ediyoruz.

İmam’ın kapsamlı bir kişiliğe sahip büyük bir teorisyen, siyasetçi ve araştırmacı olduğu gerçeğine dikkat etmeliyiz.

İmam Humeyni eğitiminin başlangıcında usul ve fıkıh, Arap edebiyatı, ahlâk, tasavvuf, tefsir, felsefe ve tarih gibi temel bilimlerde akranları arasında öne çıktı. Havza okulunda hocalarının dikkatini çekti. Nazik ve çalışkan bir öğrenciydi.

İmam Humeyni menevi bir halk devrimi tanıttı

İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu ameli ahlak ve tasavvuf alanında ilerlemeler kaydetmiş olup kendini yetiştirmiş, güncel olaylara vakıf, ilmi uğraşları olan, fıkıh, tefsir gibi ilim sahalarında çabalayan bir kişiydi. Ancak bu onun  çevresindeki olayların farkında olmamasını sağlamadı.

Tek boyutlu insanlar, eğitim dünyasına daldıklarında şehirlerinde ve ülkelerinde olup bitenleri yavaş yavaş unuturlar. Ama İmam Humeyni böyle bir insan değildi. O dünyanın her yerinde mazlumları kurtarmayı kendine dert edinmiş bir liderdi. Daha sonra  bu konuyu “mazlumların cephesi” ile “zalimlerin cephesi” olarak sundu.

İmam (ra) ilmi ameliyle birleştirip derinleştirmiş ve algıladıkları üzerinde düşünmeye ve tefekkür etmeye çalışmış, İslam dünyasının meseleleri kendisi için en başından beri önemli olmuş ve bunlar hakkında düşünmüştü.

Büyük İmam Filistin meselesinden üzüntü duyar ve diğer âlimlerle yaptığı toplantılarda bu konuyu dile getirirdi.

İmam egemenliğin, siyaset ve yönetim, din ve maneviyattan ayrı olmadığını pek çok kez tekrarlamıştır. Fakihler arasında da bu inancı kabul etmeyen muhalifleri bulunduğundan, İmam Humeyni bir âlim ve filozof idi ve meselelere ve konulara bakarken onların bütün boyutlarını ve yönlerini görmeye çalışmıştır.

İmam’ın siyasi bakış açısı, irfanı, ahlakı, fıkhı, siyasi anlayışı, cesareti, yorum yeteneği ve kendine güveni, onda bir kulluk ve itaat duygusu oluşturmuş, neyin görevi, neyin menfaati, neyin Müslümanların ve İslam’ın, halkın ve mazlumların menfaati olduğu konusunda samimi bir şekilde düşünmesine sebep olmuştu.

İmam Humeyni menevi bir halk devrimi tanıttı

Tarih boyunca birçok insan reform talep etmiş olup toplumun reformu insanlar için, özellikle ezilenler için hoş ve arzu edilir bir şeydir ve onlar geri çekilip kendilerini baskıdan kurtarmak için reformcuları desteklerler. Fransız ve Rus devrimleri de dahil olmak üzere dünyada birçok devrim gerçekleşti. Tarih yine de birçok değişikliğe tanık oldu.

Bu devrimlerin bir kısmı iyi bir başlangıç ​​yapmış, ancak kısa bir süre sonra sönmüş ve yolundan sapmıştır. Bu arada devrim nedeniyle görevden alınan bazıları halkı kandırmayı, kamuoyunu siyasi ve toplumsal oyunlarla oyalamayı başarmış, devrimin sonuçları yine göz ardı edilmiş ve toplum devrimden önceki dönem geri dönmüştür. Bu yüzden devrimi yapan şahsiyetler önemlidir.

İran İslam Devrimi’nin dünyadaki diğer devrimlerden çok önemli bir farkı vardır İmam 1979’da kendisine önerilen ve kendisinden önce gelen çeşitli devrim modelleri arasından manevi bir halk devrimini seçmeyi tercih etmiştir.

İmam’ın etrafındakilerden bir kısmı silahlı devrimi önerirken, bir kısmı da İslam devrimi yolundan ayrılıp silaha sarılarak silahlı mücadeleye giriştiler. Ancak İmam bunu tasvip etmiyordu ve bunun için sebepleri vardı.

Birincisi, kamuoyunda ve halkta bir talep oluşmadıkça, birkaç gün içinde zalim rejim devrilse bile bu rejim kalıcı olamayacaktı. Çünkü zihinler ve fikirler olgunlaşmadığı sürece halktan ciddi bir talep ve destek gelmez.

İkinci nokta ise İmam’ın bir parti şeklini alacağı ve sistem içerisinde partisel bir şekilde faaliyet göstereceği, hakim olan Batı modelinde ise daha fazla oy alarak iktidarı ele geçireceği idi. Ancak İmam bunların hiçbirini reform modeli olarak görmüyordu.

İmam’ın  devrimden önceki konuşmalarında muhatabı halk idi. Politikacılar ve askeri yetkililer ikinci sırada yer alıyordu. Asıl konuşması halkın kendisiyleydi.

İslam devrimi liderinin en belirgin özelliği samimiyetiydi. Başkalarından övgü beklemedi, kibirlenmedi ve umutsuzluğa kapılmadı.

İmam Humeyni,  Talâk suresi 3. ayetini çok iyi anlamış, hissetmiş ve kendi içinde özümsemişti. “Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a dayanıp güvenirse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.”

İmam Allah’a dayanan ve halkın uyanışının gerçekleştiği bir devrim modeli seçti. İnsanlara yanlış adres vermedi ve onlara devrimin ana sloganları haline gelen din, özgürlük ve bağımsızlık hakkında konuştu. İnsanlara yeteneklerini ve becerilerini hatırlattı.

Bu nedenle, gündeminde maddi vaatler olmayan ve insanlara daha geniş bir ufuk çizen, onlara özgür ve bağımsız olma hakkı olduğunu söyleyen bir reformcuydu.

İmam, İslam’ın, Kur’an’ın ve imanın desteğiyle geçmişte İslam medeniyetinin zirve yaptığı dönemlerde olduğu gibi İran’nın da gelişebileceğini  Ebu Ali, Farabi ve daha birçok Müslüman bilim adamının dünyaya kazandırabileceğini , bilimi üretip dünyaya sunabilceklerini vurgulamıştır.

Destek artınca, halk isterse bunu başarabileceğini anlayınca “Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez.” (Ra’d suresi 11) ayeti kendilerine tercüme edilince, rejim ve destekçileri geri adım atınca devrim şekillendi.

İmam, insanların zihninde “yapabiliriz” düşüncesini yeşerten düşüncenin manevi reformcusuydu.

Web seminerine Bahreyn, Irak ve Lübnan’dan akademisyen ve düşünürler de konuşmacı olarak katıldı.

Bahreynli din adamı Şeyh Abdullah Dakkak’ın konuşması “Hac ve İmam Humeyni’nin (ra) düşüncesinde İslam dünyasının ideolojik hareketinin gelişimi” konusunda idi.

Irak’ın Bağdat kentindeki Ufuk’ Siyasi Araştırmalar ve Analiz Merkezi Müdürü Cuma El Atvani “İmam (RA) ve İslami birlik stratejisi” konusunda, Lübnanlı üniversite öğretim görevlisi ve analist Linda Tebuş “İmam Humeyni (ra): İslam ümmetinin kendini keşfi” konusunda konuşma yaptı.

4286001

captcha