Mısırlı alim: Kerbela kıyamı İslam’ın ruhunu ve bâtınını canlandırmayı amaçlıyor
El Ezher İslam Üniversitesi hocası Şeyh El Nadi El Bedri İmam Hüseyin’nin (a.s) şehadet yıldönümü olan Aşura günü yaptığı konuşma metnin özeti şöyle:
Bir kimse İmam Hüseyin’e (a.s.) “Ey kardeşim, bizimle beraber olanlar şehit olacak, peki ya bizimle olmayanlar?” ne olacak diye sordu. İmam Hüseyin (a.s.) şöyle dedi: “Böyle insanlar bazı kavramların derinliğine ulaşamıyorlar. Onlar Müslümanlar, ancak imametin anlamını ve İslam uğruna feda edilmenin anlamını anlamıyorlar. Nasr suresi 1. ayeti: “Allah’ın yardımı gelip fetih gerçekleştiğinde;”
Zafer, Müslümanlarla savaşan kâfir ordularını yenmek ve kâfirlerin topraklarına girmek anlamına gelmez. Bununla birlikte, Allah onların kalplerini İslami değerlere açmadıysa, bu zafer değildir. Biz bunu gerçek bir zafer olarak değil sadece savaş meydanında kazanılmış bir zafer olarak görüyoruz
İmam Hüseyin “Bizi anlamayan, zaferi anlamamıştır. Böyle bir kişi, din ve İslami değerler uğruna fedakarlık ve özveri gerçeğini anlamaktan faydalanmamıştır.” der.
İşte bu Peyhamber Efendimiz’in (s.a.v) attgığı bir temeldir. Kureyşli kafirler büyük bir servet ve güç teklif ederek Rasulullah’tan davetinden vazgeçmesini istediler. O’na Sebe ve Hadramut saraylarından Kisra ve Kayser krallarının saraylarından daha üstün saraylar yapacaklarını söylediler.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Amca, Allah’a yemin ederim ki, güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseniz, Allah onu tecelli ettirip düşmanları helak edinceye kadar ben bu davetten vazgeçmem.”
İmam Hüseyin kıyamındaki temel amaç Kutsallıkları çiğnenmiş, insanların bireylere ve zenginliklere taptığı bir dinden gerçek olan Allah’ın dinini ortaya çıkarmaktı. İnsanlar Emevilerin altınına ve onların mevkilerine tapıyorlardı. Biri Rey’in yönetimini istiyordu ve diğeri Basra’nın yönetimini istiyordu. Biri Horasan’ın yönetimini istiyordu ve diğeri Maveraünnehir’in veya Mısır’ın yönetimini istiyordu, vb.
Din, zahiri yüzeysel bir konu haline gelmişti. İnsanlar dinlerini, değerlerini ve ahlaklarını satıyorlardı. Din ruhu ve bâtınının üstü örtülmüştü. İnsanlar Ezan’dan ve namaz ruhundan uzaklaşmıştı. İslam’ın ruhu, Müslümanların ibadetlerinde, hayatlarında ve vicdanlarında görülmüyordu. Ama ahdine bağlı ve sadık kalan bir kişi vardı.
İşte bu sebeple İmam Hüseyin (a.s), insanları bireylere kulluktan Allah’a kulluğa irşat etmek için kıyam etmiştir. Zira dedesinin dininin ve çağrısının özü, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmaktı.
İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ben dedemin ümmetinin işlerini ıslah etmek, iyiliği emredip kötülükten men etmeyi ihya etmek için kıyam ettim. Benim kıyamım isyandan, zevkten, fesattan veya zulümden değildir.
İmam Hüseyin bâtılı durdurmak için kıyam etmiştir.
4291750
