Şeyh Muhammed Abdulvahab Tentavi vefat yıldönümünde anıldı
newsroom sitesinin haberine göre, Şeyh Muhammed Abdulvahab Tantavi, 3 Ekim 1947’de Mısır’ın Dekhaliye Vilayeti, Mansura İlçesi, El-Nesimiye köyünde doğdu.
1957 yılında 10 yaşındayken Şeyh Sulh Mahmud Muhammed’in gözetiminde Kur’an-ı Kerim hıfzetti.
Babası Hacı Abdulvahab oğlunun Allah’ın kitabına hizmet etmesi umuduyla ona “Muhammed” adını verdi. 1958-1959 yıllarında ilkokulda başarılı olduktan sonra Mansura’daki dini enstitüye kaydoldu ve El-Ezher’deki eğitimine başladı.
Kur’an ezber eğitiminde başarılı olması nedeniyle akranları arasında öne çıktı. Buda şeyhleri ve hocalarının ona daha fazla teveccüh etmelerine neden oldu. Öğretmenleri Kur'an-ı Kerim'i güzel ve tatlı bir sesle okuma, dua etme, Peygamber'i övme ve dini şiirler söyleme hususundaki yeteneğini fark etti.
Şeyh Tantavi, El-Ezher Üniversitesi’nde öğrenimine devam etti ve 1975 yılında Kahire’deki Usul-ü Din Fakültesi’nden İslam İlahiyatı alanında lisans derecesi aldı. Mezuniyetinden kısa bir süre sonra El-Ezher’de vaiz olarak çalışmaya başladı.
Ayrıca Ramazan ayında dünyanın birçok ülkesini giderek Müslüman topluluklara Kur’an-ı Kerim okudu.
Şeyh Tantavi 1984’te Mısır Radyo ve Televizyon Birliği’ne katıldı. Hocaları arasında Şeyh Mustafa İsmail, Şeyh Mahmud Ali el-Benna, Şeyh Muhammed Abdülaziz Hasan ve Şeyh Ragıp Mustafa Galvaş gibi efsanevi hafızlar yer alıyordu.
Şeyh Tantavi 26 Temmuz 2017 Çarşamba günü 70 yaşında vefat etti. Memleketi El-Nesimiye'de öğle namazının ardından kılınan cenaze merasimi çin büyük bir kalabalık toplandı.
Aşağıda merhum kârinin 2000 yılında Mısır’daki Muhammed bin Ebu Bekir Camii’nde icra ettiği nadir bir tilaveti yer alıyor.
Nebe suresi 31-39. ayetleri: “İtaatsizlikten sakınmış olanlar için artık murada erme zamanıdır.”
“Bahçeler, üzüm bağları;”
“Gencecik yaşıt kızlar;”
“Dolu dolu kadehler.”
“Orada ne boş bir söz ne de yalan işitirler.”
“Bunlar rabbinin bol bol lutfettiği karşılıktır, bağıştır.”
“O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbidir. O, Rahmân’dır. O’nun huzurunda kimse söz söyleyemez.”
“Ruh ve meleklerin saf saf olup durduğu o gün, ancak Rahmân’ın izin verdikleri konuşur ve konuşan da doğruyu söyler.”
“İşte bu, (geleceği) kesin olan gündür. O halde artık isteyen kendisini rabbine götürecek bir yol tutsun.”
4296558
