İslam hakkında çeşitli dersler veren Vernon James Schubel 1988 yılında Virginia Üniversitesi’nden din bilimleri alanında doktora derecesini aldı. Başlıca araştırma ilgi alanı Orta ve Güney Asya’daki İslam’dır. Bu yüzden bir süre Pakistan’nın Multan kentinde araştırmacı olarak kalmış daha sonra Özbekistan’a geçerek bir müddet de orada kalmıştır.
Oxford Din Araştırmaları Ansiklopedisi’nde “Aşura ve Yas” başlıklı bölümün yazarı olan din bilimleri profesörü, IQNA’ya İmam Hüseyin (as) öğretilerinin ve Kerbela olayının önemi hakkında konuştu.
Ropörtaj metni şöyle:
IQNA –Kerbela anlatılarının Şii toplumlarda nesiller boyu ahlaki ve manevi eğitimde nasıl etkili olduğunu düşünüyorsunuz?
-- Kur’an-ı Kerim’in ilk nazil olan suresi Alak Suresi’nde belirtildiği gibi, vahyin amacı “insanlığı eğitmektir.” Kerbela olayı, nesiller boyu Müslümanlar için ahlak ve erdemi öğretmenin ana ekseni olmuştur. İslam’ın bir din olarak amacı, insanlığın kermale ulaşmasıdır.
Kerbala vakıasının her yıl yeniden anlatılması sonraki nesil Müslümanların hem duygusal hem de düşünsel olarak insan davranışlarının örnekleriyle tanışmasına olanak sağladı.
İmam Hüseyin ve arkadaşlarının yas merasimlerinde görülen ve yansıtılan davranışları, yas tutanlara cesaret, nezaket, hoşgörü ve azim gibi erdemleri kendi hayatlarında somutlaştırmanın yollarını bulmaları konusunda bir insanlık örneği sunar.
İmam Hüseyin’in matem merasiminde en önemli olan şey sevgidir. Eğer Allah’ı seviyorsak, Allah’ın en çok sevdiklerini de sevmeliyiz. Hz. Muhammed (s.a.v) Allah’ın Habibullahıdır. Onun nuru, Allah’ın yarattığı ilk şeydir; şüphesiz, Allah'ı seveceksek, Hz. Muhammed’i (s.a.v) de sevmeliyiz. Aynı şekilde, Peygamber’i seveceksek, en çok sevdiklerini de sevmeliyiz.
Allah’ı ve Peygamber’i seviyorsak, Peygamber’in ailesinin çektiği acıları duyup da üzülmemek mümkün olabilir mi? Bu üzüntü, sevginin bir göstergesidir. İmam Hüseyin’nin erdemi en çok Kerbela’da belirginleşir.
IQNA – Makalenizde Kuzey Amerika’daki yas merasimlerini karşılaştırmalı bir incelemesini sunuyorsunuz. Bu yas uygulamalarının, Müslüman olmayan bir ortamda yaşayan göçmen Şii Müslümanlar arasında dini kimliğin ve toplumsal bütünlüğün korunmasına nasıl yardımcı olduğunu gözlemlediniz?
--Yas merasimleri orada bulunanların hem islam dini tarihi ve göçmenlerin geldiği çeşitli bölgelerin gelenekleriyle bağlantılıdır. Güney Asyalılar, İranlılar ve Araplar, Ehl-i Beyt’in (a.s.) çektiği acılara nedeniyle üzüntülerini paylaşma konusunda kendilerine özgü geleneklere sahiptir.
Kerbela’yı anmak sadece geniş Müslüman topluluklarıyla bir arada olmak değil özel olarak atalarının topraklarındaki çeşitli ve güzel geleneklerle bağlantı kurma fırsatı veriyor.
IQNA- Yas merasimi süresince yerli dilsel çeşitlilik, bu merasimlerin erişilebilirliğini ve duygusal bağını nasıl artırıyor?
--Namaz gibi ibadetler Arapça yapılır. Bu, kişinin etnik kökeni veya dili ne olursa olsun bir birlik duygusu yaratır. Ancak bir Müslümanın kimliği, ibadetten daha fazlasıyla bağlantılıdır. İslam dünyasında Müslümanlar, inançlarının değerlerini kendi dillerinde anlatılan hikâyeler, ilahiler ve şiirler aracılığıyla öğrenirler.
Peygamber ve Ehli Beyti’nin hikayelerini kendi dillerinde anlatmak ve dinlemek, yerel gelenekle kişisel ve derin bir bağ kurulmasını sağlar.
İmam Hüseyin’in yas merasimi değildiğinde Kerbela olayı halk ağzıyla anlatılır, buda yürekten bir bağ kurulmasını sağlar. Dünya genelindeki Müslümanların farklı ana dillerinin şiirsel olanakları, Kerbela hikâyesinin nesilden nesile aktarılma biçimlerinin zenginliğine katkıda bulunur. Herkes kendi ana dilinde bu olayı anlatır.
Kuzey Amerika’da son yıllarda yas törenlerinin İngilizce yapılması yönünde bir hareket başladı.
IQNA - Araştırmanızda, İmam Hüseyin’in (a.s.) kişiliğinin Şii cemaati dışında nasıl algılandığını tespit ettiniz mi? Kerbela’daki konumu, dinler arası veya dinler içi anlayış için bir köprü görevi görüyor mu?
-- İmam Hüseyin (a.s.) yalnızca Şii Müslümanlar tarafından sevilmemektedir. Ehl-i Beyt sevgisi, çoğu Müslüman için İslam geleneğinin hayati bir unsuru olmuştur. İmam Hüseyin (a.s) saygı duyulan mükemmel bir insandır. Hem Sünni hem de Şii şairlerin şiirlerinde yüceltilmiştir.
İmam Hüseyin’in (a.s) sergilediği erdemler diğer müminler tarafından da takdir edilmektedir.Örneğin Hindistan’da Muharrem ayinlerine katılan Brahmanlar vardır. İmam Hüseyin (a.s.), evrensel insani değerlerin örneğidir. O, kalp birliği cesaret, fedakarlık ve iyilik erdemlerine inanan tüm insanlar için bir rol modeldir.
IQNA - Kerbela anlatılarında adalet, fedakarlık ve direniş değerlerinin önemi göz önüne alındığında, bu temaların günümüz Batı toplumlarındaki daha geniş toplumsal hareketler veya medeni haklar tartışmalarıyla nasıl bir ilişkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
-- Kerbela olayında bulunan değerler sadece İslami değerler değil. Evrensel insani değerlerdir. Hüseyin adaletin savunucusudur. Mazlumların ve ezilenlerin sesidir. Irksal eşitsizlik, otoriterlik, baskı ve adaletsizlik konularında endişe duyan Amerikalılar ve Batılılar için, İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki fedakarlığı ve yaşam tarzı, daha iyi bir dünya ve daha aydınlık bir gelecek arayan herkes için örnek teşkil eden bir model sunmaktadır.
IQNA – Sizin düşüncenize göre, Aşura Günü’nün sadece Şii Müslümanlar için değil, aynı zamanda insanlık vicdanı için de küresel önemi nedir?
--İmam Hüseyin (a.s) ve arkadaşları birçok insanın güç veya maddi refah vaadi uğruna insanlıklarını yitirdiği bir dünyada, gerçek insanlar olarak nasıl yaşayacağımızı bize gösterdiler. Maddi açıdan Kerbela’da zafer kazanamadılar. Ancak zorluklar karşısında insanlıklarını koruyarak insani ve manevi açıdan gerçek galip olan onlardı.
Kerbela, adaletsiz bir dünyada yüreğimize hitap ediyor. Kerbela’nın hatırası 1400 yıldır varlığını sürdürüyor ve şüphesiz insanlık var olduğu sürece de varlığını sürdürecek.
4296704