Kıbleteyn Camii 24 saat ziyaretçilere açık
zahraa.mr sitesinin haberine göre, bu düzenlemenin amacı ziyaretçilerin gece ve gündüz herhangi bir saatinde manevi bir atmosferde dini vecibelerini yerine getirebilmelerini olanak sağlamaktır.
Bu karar Kıbleteyn camii gibi derin dini semboller taşıyan tarihi camileri ziyaret edenlerin deneyimini zenginleştirme çerçevesinde alındı.
Suudi Arabistan Diyanet İşleri Bakanı Şeyh Abdullatif El-Şeyh, kararın ülkedeki camilerin, özellikle de tarihi ve dini açıdan büyük öneme sahip olanların bakımı ve geliştirilmesine yönelik projeler uygulamak üzere sürekli çalışıldığını da belirtti.
Medine’nin kuzeybatısındaki Vebere harresinde ve Mescid-i Nebevî’nin 5 km. uzağındadır. İlk adı, içinde bulunduğu kabile bölgesinden dolayı Benî Selime Mescidi iken Resûl-i Ekrem’in burada öğle veya ikindi namazını kıldırdığı sırada nâzil olan Bakara sûresinin 144. âyeti uyarınca kıblesini Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dan Kâbe’ye çevirmesi üzerine “iki kıbleli mescid” anlamına gelen bugünkü adını almış, o tarihten sonra Hz. Peygamber’in unvanları arasına da “imâmü’l-kıbleteyn” eklenmiştir.
Kabe Hz. Adem’den beri kıble idi. Hz. İbrahim ve onun dinine tabi olan hanifler de Kabe’ye yönelerek ibadet ediyorlardı. Peygamber Efendimi’in Mirac’ında namazın farz kılınmasıyla birlikte Mescid-i Aksa’ya tahvil edildi. Bu hicretin 16. ayın kadar böyle devam etti. Ancak Efendimiz, Kabe’ye yönelerek ibadet etmeyi arzuluyordu. Özellikle Medine’de bir kısım Yahudilerin “Muhammed ve ashabı hem bizim dinimize inanmıyorlar, hem de bizim kıblemize doğru ibadet ediyorlar...” gibi alaycı sözleri üzerine Rasulullah Allah’tan kıblenin değiştirilmesini temenni ederek, bazen yüzünü semaya çevirip bu hususta gelecek haberi bekliyordu. Bir müddet sonra gelen vahiyde Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur; “Biz, kıblenin değişmesini talep ederek yüzünü semaya çevirdiğini görüyoruz. Şimdi sıra razı olacağın kıble (Kabe)ye döndüreceğiz. Artık yüzünü hemen Mescid-i Haram tarafında çevir. Siz de ey inananlar nerede olursanız olun yüzlerinizi ona doğru çevirin” (Bakara:144). Bu esnada Rasullah Seleme Oğulları mahallesinde öğle veya ikindi namazının üçünü rekatında bulunuyordu. Namazı bozmadan cemaatle birlikte kalan iki rekatı Kabe istikametine yönelerek kılmışlardır. Bu hadisenin anısına buraya mescid yapılarak adına “Mescid-i Kıbleteyn”, “İki Kıbleli Mescid” denilmiştir.
Bu ayetler indiğinde, Peygamber Efendimiz (sav) öğle namazının iki rekâtını Kudüs’e doğru, kalan iki rekâtını da Mescid-i Haram'a doğru kıldı. Bu nedenle bu mescit, iki kıbleye doğru tek bir namaz kıldıkları için Zik-i Bel-Teyn olarak anılmaya başlandı.
Kıblenin Mescid-i Haram’a doğru çevrilmesi, geometrik kurallara başvurmadan ve elinde hiçbir coğrafi kaynak olmadan, enlem ve boylamını büyük bir hassasiyetle belirleyen Hz. Peygamber’in mucizelerinden biridir.
Kur’an-ı Kerim’de kıblenin değiştirilmesinden Bakara Suresi'nin 142-150. ayetlerinde ve 177. ayette bahsedilmektedir.
Namazların iki kıbleye doğru kılındığı yerde, Kıbleteyn Camii adı verilen bir cami inşa ettiler. Bu cami, Medine’nin kuzeybatısında, Mescid-i Nebevi’ye yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta, Fetih Camii’nin batısında, Rumah Kuyusu yakınında ve Akik bölgesinde yer almaktadır.
Hicri 2. yılda inşa edilen bu cami, yüzyıllar boyunca birkaç kez restore edilmiştir.
Kıbleteyn Mescidi’nin son onarımı ve genişletilmesi, Fahd bin Abdülaziz'in (vefatı: H. 1426) emriyle 3920 metrekarelik bir arazide yapılmıştır.
Caminin arsası üçgen şeklinde olup, ana caddede kenarları 83 metre, güneyde 95 metre ve batıda 82 metredir. 1.190 metre yüksekliğinde iki kubbeli bir salon ibadet edenlere, 400 metre yüksekliğinde bir revak ise kadınlara ayrılmıştır.
Caminin 40 metre yüksekliğinde iki minaresi vardır. Caminin önünde, bazılarının Beni Seleme Mezarlığı olarak adlandırdığı bir mezarlık bulunmaktadır.
4309372
