Yeni çağda İslami bilimsel ve kültürel düşüncenin yeniden canlanışının simgesi olan Özbekistan’daki Taşkent İslam Medeniyeti Merkezi, Hz İmam külliyesinin bitişiğinde yer almakta olup çağdaş Özbek tarihinin en büyük kültürel ve bilimsel projelerinden biridir.
Bu merkezi kurma fikri ilk olarak Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirzayev tarafından ortaya atıldı. Kuruluş amacı, barış, bilim, hoşgörü ve ilerleme dini olarak İslam’ın gerçek yüzünü tanıtmak ve aynı zamanda Özbek alim ve düşünürlerinin İslam medeniyetinin gelişmesindeki önemli rolünü yansıtmaktı.
Taşkent İslam Medeniyeti Merkezi yapım tarihi
Özbekistan’ın başkenti Taşkent’in kalbinde yer alan Taşkent İslam Medeniyeti Merkezi, Özbek halkının zengin tarihi, bilimsel ve manevi mirasını yansıtan simge bir projedir. 42.000 m²’lik bir alanda inşa edilen bu merkez, İslam kültürü, tarihi ve eğitiminin araştırılması ve paylaşılması için küresel bir merkez olmayı hedeflemektedir. Merkez, 6.000 m²’lik bir müzede sekiz tematik galeri, konferans salonu, kütüphane ve ulusal arşivleri barındırarak, 7. veya 8. yüzyıldan kalma dünyanın en eski Kur’an nüshalarından biri olan Samarkand Kufi Kur’an gibi hazineleri sergilemektedir. Özbekistan’ın “Üçüncü Rönesans” hedefiyle uyumlu bu vizyoner proje, aydınlanma, araştırma ve uluslararası iş birliğini teşvik ederek ülkenin kültürel kimliğini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Proje, UNESCO, İslam İşbirliği Teşkilatı ve İslam Dünyası Bilim Enstitüleri işbirliğiyle hükümetin doğrudan denetimi altında hayata geçirildi. İnşaat 2018 yılında başladı ve 2025 yılında tamamlanma aşamasına geldi.
Mimari ve tasarım özellikleri
Abdukahhor Turdiyev tarafından tasarlanan bina, Harezmşahlar, Timurlular ve Karahanlılar hanedanlarının mimari geleneklerinden esinlenmiş olup klasik İslam sanatı ile modern mimari teknolojilerinin birleşimini mükemmel bir şekilde yansıtıyor.
Üç kattan oluşan merkez, dış avlusunda 65 metre yüksekliğinde devasa bir merkezi kubbeye sahiptir. Binanın dört tarafında, her biri yaklaşık 34 metre yüksekliğinde dört ana kapı bulunur. Bu dörtgen tasarım, Semerkant ve Buhara’daki geleneksel İslam medrese ve kervansaraylarını anımsatmaktadır.
Turkuaz çiniler ve İslami geometrik desenlerle bezeli dış cephe, Özbek sanatının estetik inceliğinin bir kanıtıdır. İçeride ise doğal ışık, geleneksel bahçeler ve yansıtıcı havuzlar, kadim Müslüman şehirlerinin dinginliğini çağrıştırıyor. Gelişmiş akustik sistemler, sıcaklık kontrol cihazları ve akıllı aydınlatma gibi modern teknolojiler, mekanın ruhundan ödün vermeden çağdaş bir hava yaratıyor.
Uzaktan görülebilen büyük kubbesi, Orta Asya’daki İslam dünyasının bilimsel ve kültürel canlanmasının bir simgesidir. Yapı, tarihi kimlik ve modernliğin bir birleşimi olup bir yandan Timur mimarisinin ruhunu yansıtırken, diğer yandan modern çelik ve cam yapıları bünyesinde barındırır.
İslam Medeniyet Merkezi binası üç kattan oluşur:
Zemin kat: El yazması restorasyon ve dijitalleştirme atölyeleri ile nadir eserlerin sıcaklık ve nem kontrollü depolandığı salon, yaklaşık 200 kişilik halka açık lobi, ziyaretçi kabul merkezi ve kültür kafesi.
Birinci kat: İslam Medeniyeti Tarihi Müzesi bulunmaktadır. Yaklaşık 15.000 metrekarelik bir alanda, İslam'ın başlangıcından Timurlular dönemine kadar İslam medeniyetinin farklı dönemlerine ait sergilere evsahipliği yapmaktadır. ana kubbenin altında, Hz. Osman Mushafı ve onlarca nadir Kur'an el yazması nüshanın sergilendiği Kur’an-ı Kerim Salonu bulunmaktadır.
İkinci kat: Kompleksin bilim ve araştırma merkezi olarak kabul edilmektedir. Arapça, Farsça, Türkçe ve Rusça dillerinde 100 binden fazla el yazması ve nadir eserden oluşan bir kütüphane, bir İslam felsefesi araştırma enstitüsü, araştırmacı yetiştirmek için bir yükseköğretim merkezi ve uluslararası bir İslam el yazması dijital veritabanı bulunmaktadır.
Diğer projeler arasında Avrasya İslam el yazmalarının elektronik kataloğu ve Londra, Paris, İstanbul ve Kahire’de muhafaza edilen Özbek kültürüne ait metinleri tespit edip dijitalleştiren “Küresel Koleksiyonlarda Özbekistan ile İlgili Nadir El Yazmaları” programı yer almaktadır.
Taşkent İslam Medeniyeti Merkezi’nin en önemli bölümü El Yazmaları ve Kur’an Bölümü olup yalnızca İslami yazılı mirasın bir hazinesi olarak değil, aynı zamanda tarih ve çağdaş araştırmalar arasında bir köprü olarak da tasarlanmıştır.
Ayrıca bu bölümde114'ten fazla nadir Kur'an-ı Kerim nüshası yer almaktadır. MS 8. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar el yazması Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra Farsça, Türkçe ve Harezmî dillerindeki eski tercümeler ile altın ve lapis lazuli ile yaldızlanmış nüshalar mevcuttur.
Bu eserler arasında em önemlilerinden biri Muhammed bin Şeyh Yusuf el-Ebari tarafından hicri 737 yılında kaleme alınan 14. yüzyıldan kalma Türkçe Kur’an çevirisidir. Ayrıca İmam Taberi, Zemahşerî ve Beydâvî gibi Kur'an-ı Kerim'le ilgili ilmî ve felsefî eserlerin nüshaları da bu koleksiyonda saklanmaktadır.
El Yazmaları Bölümü, araştırmacıların nadir el yazmalarına sanal erişim sağlamasını mümkün kılmak için modern tarama ve dijital restorasyon teknolojileriyle donatılmış bir restorasyon ve dijitalleştirme laboratuvarına sahiptir.
Tüm bu eserler, ışık ve nem kontrollü özel bir bölümde muhafaza edilmekte olup, her bir nüshanın çok dilli (Arapça, Özbekçe, İngilizce) dijital kimlik kartı bulunmaktadır.
Bu merkez, geçmişi korumakla sınırlı kalmayıp, çağdaş bilgiyi de geliştirmeyi amaçlıyor. 823 bilimsel ve kültürel projeye 4 binden fazla Özbek ve yabancı araştırmacı ve uzman katılıyor. 270 uluslararası medya kuruluşu tarafından yayınlanan çalışmaları, yüzlerce kitap, sergi, belgesel ve sanat eserinin yayınlanmasını sağladı.
İslam Medeniyeti Merkezi, sadece güzel bir bina değil, aynı zamanda modern çağda İslam bilim ve kültür düşüncesinin yeniden canlanmasının da bir sembolüdür. Görkemli kubbesi, Taşkent silüetini süslüyor ve İslam medeniyetinin altın çağını hatırlatıyor. El yazmalarının zenginliği, mimarisinin güzelliği ve araştırmalarının canlılığıyla, İslam medeniyetinin inanç, bilim ve sanatın buluştuğu bir alan olduğunu ve olmaya devam ettiğini hatırlatır.
Bu el yazması koleksiyonu, uluslararası araştırmacıların İslam bilim, edebiyat, din ve sanat tarihi hakkında birinci elden kaynaklara erişmeleri için mükemmel bir fırsattır. Bu yazma eserler, dijital kataloglar aracılığıyla dil bilimi, hat sanatı ve yazı analizi gibi alanlardaki çalışmalara katkı sağlar.
İslam Medeniyeti Merkezi, mirası korurken, geçmişle günümüz arasında bir köprü görevi görerek, yeni nesillere ilham vermeyi amaçlıyor.
4309403