IQNA

Allame Tabatabai, Sünnetin Kur’an Ayetlerinin Geniş Açıklaması Olduğuna İnanmaktadır

16:39 - February 19, 2009
Haber kodu: 1746073
Allame Tabatabai’ye göre sünnet, Kur’an’da beyan edilen konuların geniş açıklamalarıdır; Kur’an ile sünnet arasındaki ilişki, tafsili bir ilişkidir ve bunun için, sünnetin olmadığı konularda Kur’an’a müracaat etmek çok daha kolaydır.
İslami İlimleri Araştırma ve Kültür Başkanı Hüccet’ü l İslam ve l- Müslim’in Ahmet Mübelliği İran Kuran Haber Ajansı İKNA ile yaptığı söyleşide Kuran’ın ortaya koyduğu marifet bütünlüğü irtibatı hakkındaki görüşleri açıklayarak şu açıklamada bulundu: Son zamanlarda, Arap ülkelerinde Kur’an’ın marifet bütünlüğü hakkında Kur’an’ın bütün cüzlerinin birbirleriyle irtibatlı ve bir birlerinin tamamlayıcısı olduğu görüşü söz konusu edilmektedir.

Günümüzün çağdaş düşüncesinde Kur’an’ın birbiriyle bütünlük arz eden düzenli bir marifet sistemi sunduğu görüşünden bahsedilmektedir ve böyle bir bakış açısıyla Kur’an’ın bütünlük arz eden bu sistematik yapısını keşfetmek için hangi vesilelere ihtiyaç duyulduğuna bakmamız gerekir. Şia uzun zaman önce, Kuran’ın bütün düşünceleri kapsadığını söz konusu ederek birçok rivayetin bu konuyu açıkladığını söylemişlerdir. Ne var ki henüz Şia camiasında bu görüş ilmi olarak ve derli toplu bir şekilde sunulmamıştır.

Elbette Şia camiasında Kuran’ın marifet bütünlüğü içeren düzenli yapısına dikkat çeken konular ortaya konulmuştur ancak bu konular, Kuran’ın cüzleri arasındaki irtibatı ve her bir cüzün konumunu ortaya koyacak düşünsel bütünlükten başka bir şeydir.

Rivayetler Kuran’ın açıklayıcısıdır ve Kuran metnini eksen alarak Kuran’ın anlaşılıp açıklanmasında yardım alır. Elbette çok ciddi eski konulardan bir tanesi Kuran’ın tefsiri ve Kuran ile sünnetin birbirlerine nispeti konusudur ki bu konuda meşhur olan görüş Kuran’ın asıl olduğu rivayetlerin ise, Kelamullah’ın açıklayıcısı olduğu görüşüdür.

Kuran ve sünnet arasındaki irtibat konusunda çeşitli görüşler vardır ve kısaca bunlara işaret edilecektir. Birinci görüş, değişim görüşüdür yani sünnet Kuran’ın çok küçük bir parçasını değiştirebilir. İkinci görüş, “Tefviz/havale etme” görüşüdür ve bu görüşe göre Kuran bir konuyu sünnete havale edebilir.

Üçüncü görüş, “Tebyin/açıklayıcılık” görüşüdür yani Kuran’ın anlaşılıp açıklanması mümkün değildir sünnet yalnızca Kuran’ın manasını tayin eder. Bu görüş Ahbarilere aittir. Bir diğer görüş ise Allame Tabatabai’nin görüşüdür. Bu görüşe göre, Kuran açıktır ve onda müphemlik söz konusu değildir. Allameye göre Kuran’da açıklamaya ihtiyaç duyulacak bir müphemlik yoktur.

Elbette bu görüşlerin müteşabih ayetler hakkında söz konusu edilmediğine dikkat etmemiz gerekir. Zira müteşabih ayetlerin açıklanmaya ve tefsir edilmeye ihtiyacı vardır ancak müteşahib olmayan ayetlerde iphamlık yoktur.

Birinci görüş gereği sünnetin olmadığı konuda çok daha temkinli davranarak Kuran’dan istifade edilir ve teberrüken ve kutlu sayarak ya da delil gösterme babından Kurandan yardım alınır. Bu görüşlerin her birinin kendine has takipçileri vardır ve bu görüşlerin her birini kabul etmek esasınca Kuran’ın tefsiri ve marifet yapısını değiştirmekte etkin bir rol oynar. Allame Tabatabai’nin tafsil ve açıklamaya dayanan görüşü Kuran ve sünnetin mahiyetini tanımada en seçkin görüş olarak karşımıza çıkar.
365011


captcha