Kur’an-ı Kerim’in, ilim ve bilgiye verdiği değer ve önemin bir benzeri daha hiçbir semâvi kitapta görülmez. Bu konuda, yalnızca Kur’an’ın, İslâm’dan önceki Arapların bedevilik dönemini Cahiliyet Dönemi olarak adlandırdığını hatırlatmamız bile kâfidir.
Kur’an-ı Kerim, yüzlerce ayette değişik şekillerde ilim ve bilgiden bahsediyor. Bunlardan çoğu da ilmin sahip olduğu yüce makama değiniyor.
Allah-u Teâlâ, insanların minnetle karşı karşıya bırakıldığını belirterek şöyle buyuruyor:
“Ve insanlara bilmedikleri şeyleri öğretti.”[1]
Yine buyurmuştur ki:
“Allah, iman getirmiş kimselerin makamını yüceltir ve kendilerine ilim verilen kimselerin makamını ise kat kat -yüceltir-.”[2]
Yine buyurmuştur ki:
“Acaba ilim sahibi kimseler (bilenler) ile ilmi olmayan (bilmeyen kimseler) eşittirler mi?”[3]
[1] - Alak/ 5.
[2] - Mücadele/73.
[3] - Zümer/9.