IQNA - Abbas Şuman ‘Müslüman ülkelerde medya gerçeği’ başlığı altında Malezya Malayi Üniversitesi İslami Araştırmalar Merkezindeki konuşması sırasında İslami değerlerin yayılması için Arap ve İslam medyası; toplumu çalışmaya, ilerlemeye davet ve gençlerin kalplerine umut tohumları ekerek onları çalışmaya ve üretime iterek faaliyet gösterir’dedi.
O, Arap ve İslam ülkelerindeki basının kendi toplumlarındaki olaylara iyice değinerek yaşamaları gerektiğini çünkü medyada son zamanlardaki söylemlerin özellikle bazı İslam ülkelerine yayılan Arap devriminden sonra bu ülkelerin istikrarı ve ilerlemesi için yapılan birçok çabayı boşa çıkardığını söyledi.
El Ezher Muavini konuşmasının devamında şöyle açıkladı: İslam şeriatı açıktır helal ve haram açıklanmıştır. Ama helal ve haram arasında benzerlikler vardır. İslam şeriatı bizden kendi lehimize bu benzerlikleri uzaklaştırmamızı ister. Bu yüzden medyanın söylemleri sadece Müslümanların değil tüm insanlığın çıkarlarına hizmet etmelidir.
El Ezher Muavini medyadan dini faaliyetler ve din adına bazı grupların İslamın imajını zedeleyen faaliyetleri ile mücadelede daha fazla çaba sarfetmeleri gerektiği ve İslami metinlerin intikali ve İslamla ilgili gerçeklerin açıklanması için açıkça bu grubun haram ve suçlarına işaret edilmesi için çaba sarfetmeleri gerektiğini ifade etti.
O İslam şeriatının devlet ve hükümetle ilgili tüm konularda bütünlüğü olduğunu Müslüman alimlerin hükümet ve devlet işlerinin nasıl idare edileceği hakkında birçok kitap yazdıklarını sözlerine ekledi.
Son olarak El Ezher muavini medyadan din alimlerinin yanında durarak İslam adına yalan yanlış söylemlerde mücadele seslerini insanlara ulaştırmalarını istedi. Çünkü hiçbir dinin İslam kadar hayvanları, ağaçları ve insan hayatını desteklemediğini ve İslam dininin kadınlara toplumda onurlu ve değerli bir yer verdiğini söyledi.