
Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, Arakanlılara karşı 2012 yılında başlatılan linç eylemlerinde bugüne kadar birçok kişi yaşamını yitirdi, binlercesi topraklarını terk etti. Türkiye Diyanet Vakfının (TDV), uygulanan insan hakları ihlallerini 16 madde halinde sıraladığı "Arakan Raporu", Arakanlıların kendi topraklarında sistematik şekilde uğradığı zulmü ortaya koydu.
Rapora göre, Myanmar hükümetince uygulanan politikalar sonucu Arakanlılar için kendi topraklarında yaşamak tam bir çileye dönüştü.
Myanmar hükümeti, 25 Ağustos 2017'de ise bölgedeki bazı polis merkezine yapılan saldırılardan Müslüman Rohingyaları sorumlu tutarak Arakan eyaletine yönelik koordineli saldırılar başlattı. Orantısız saldırılardan dolayı Müslüman siviller ağır insan hakkı ihlallerine uğrarken, binlerce Müslüman evlerini terk etmek durumunda kalıyor.
Myanmar'daki Arakanlıların yüzde 60'ı gıda yetersizliği sebebiyle zor şartlar altında yaşıyor ve alt yapıdan yoksun hayatını sürdürüyor.
Myanmar hükümeti, Rakhine bölgesini ele geçirdikleri dönemden bugüne, Arakanlıların kendi ülkeleri üzerinde hak talep etmesini engellemeye, Müslümanları güç kullanarak topraklarından çıkarmaya çalışıyor ya da ölüme terk ediyor.
Arakanlılar kendi topraklarında sistematik şekilde insan hakları ihlallerine uğruyor. Tüm bu ihlaller insanlığa karşı işlenmiş suçlar arasına giriyor. Myanmar hükümeti ülkede işlenen herhangi bir suçun günah keçisi olarak da Arakanlıları hedef gösteriyor ve baskının dozunu artırıyor.
İnanç özgürlükleri yokArakanlılara uygulanan ihlallerin 16 başlık altında toplandığı rapor, yaşanan zulmün boyutlarını da ortaya koydu. Rapora göre Arakanlıların maruz kaldığı 16 insan hakları ihlali şöyle:
" Köylerin ve Müslümanların ibadet mekanlarının yakılması, sivil halkın işkence görmesi ve öldürülmesi, siyasi tutuklamalar, kadınların her konuda zarar görmesi, seyahat yasağı uygulanması, oy kullanma hakkından mahrumluk, sağlık hizmetlerinden yoksunluk, devlet dairelerinde çalışma yasağı, eğitim hakkının engellenmesi, özel mülkiyet hakkının engellenmesi, şahsi arazilere el konulması, evlenmeleri halinde mali kısıtlama uygulanması, evliliklerin engellenmesi, askeri kamplarda ve yol yapımlarında zorunlu işçi olarak çalıştırılmalar, Müslümanların nüfus sayımına dahil edilmemesi, ağır vergiler uygulanması, haraç istenmesi, taşınır ve taşınmaz mallara el konulması, inanç özgürlüğünün ihlali."