IQNA

İngiliz sağlık sisteminde İslamofobi, ayrımcı hükümet politikalarının bir yansımasıdır

8:09 - September 16, 2020
Haber kodu: 3470763
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, İngiliz sağlık sistemindeki İslamofobinin son yıllarda çarpıcı biçimde arttığını gösteriyor. Ülkenin tıp merkezlerindeki Müslüman personelin çoğu İslamofobik davranış ve konuşma deneyimine sahiptir. Uzmanlar, bu olgunun bu sektördeki yaygınlığının, hükümetin makro düzeyindeki İslamofobik politikaların bir yansıması olduğuna inanıyor.

İngiltere Huffington Post'a göre, yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, İngiliz Sağlık Sistemi'nde (NHS) Müslüman sağlık personeline karşı İslamofobi çok yaygındır. Onlar meslektaşlarının alaycı sözleriyle karşı karşıya kalıyor ve bazen toplumla ilerleme ve hatta sosyalleşme fırsatlarından mahrum kalıyorlar.

İngiliz sağlık sistemi İslamofobiyi teşvik ediyor

Huffington Post, İngiliz İslami Tıp Derneği (BIMA) ile işbirliği içinde, Birleşik Krallık'ta danışman, cerrah, pratisyen hekim, eczacı ve tıp öğrencisi olmak üzere çeşitli NHS işlerinde çalışan 133 Müslüman sağlık çalışanı hakkında araştırma yaptı.

Buna göre, araştırmaya katılanların% 81'i çalışırken İslamofobi veya ırkçılığa maruz kaldığını yüzde altmış dokuzu sistemde geçirdikleri süre içinde durumun kötüleştiğini hissettiğini ve yarıdan fazlası (% 57) İslamofobinin sağlık sisteminde kariyer yapmalarını engellediğini hissettiğini söyledi.

Pek çok Müslüman, İslamofobiyi üst makamlara bildirme durumunda işlerini kaybetme veya kariyerlerinde ilerlemelerini engellemenin sonuçlarına karşı bir sindirme kültürü olduğunu bildiriyor.

Başörtüsü takmak veya uzun sakallı olmak gibi Müslümanların dışa dönük işaretlerinin olması, Müslüman sağlık çalışanlarının İslamofobik eylemlerle karşı karşıya kalması olasılığını artırıyor.

Aynı zamanda İslam'da yasak olan alkollü içecekler bu sistemde "sosyal bir yapıştırıcı" olarak tanımlanıyor; pek çok Müslüman, işyerinin dışında sosyalleşmenin alkol içmeye dayandığından iş fırsatlarını ve sosyal bağlantılarını kaybettiklerine inanıyor.

Britanya'daki Müslüman sağlık çalışanları, pek çok bariz baskı ve taciz vakası olmasına rağmen, "en tehlikeli ayrımcılık" olarak gördükleri bu sistemde İslamofobiyi kanıtlamanın çok zor olduğunu söylüyorlar.

Ankete katılanların yüzde kırk üçü, İslamofobik davranışlara maruz kaldıklarından dolayı sağlık sistemindeki işlerini bırakmayı planladıklarını itiraf etti.

Bir Müslüman NHS çalışanı, "İslamofobinin toplumda bir bütün olarak arttığını düşünüyorum ve bu NHS'ye yansıdı" dedi.

BIMA'nın genel sekreteri Dr. Salman Waqar Huffington Post'a verdiği demeçte, "Bu araştırma, toplumun din hakkındaki olumsuz görüşünü ve toplumun maneviyat ve dini inançları bir sorun olarak algılamasını yansıtıyor. Bazı Müslümanlar cezalandırılma korkusuyla bu konuda hiçbir şey söylemeyecek ancak bu konuyu görmezden gelmek iç karışıklıklarına ve huzursuzluklarına neden olacaktır." dedi.

İngiliz Müslüman Tabipler Birliği başkanı Dr Hanna Shahed, "NHS'deki ırksal, entelektüel ve dini çeşitlilikten memnun insanlar görüyoruz, ancak insanlar genellikle din hakkında konuşmak istemiyorlar" dedi. Din tabu gibi bir konudur.

Başörtüsünün İslamofobi üzerindeki etkisi

Londra'da bir çocuk doktoru olan Kran Rahim şöyle söylüyor: : NHS'de, başörtüsü hakkında insanları rahatsız eden bir şey olduğunu anlıyorsunuz. İnsanlar sizi çok çabuk yargılıyor. Beni ilk gördüklerinde (başörtülü) İngilizce konuşamadığımı veya aksanım olduğunu düşünüyorlar.

İngiliz sağlık sisteminde İslamofobi, ayrımcı hükümet politikalarının bir yansımasıdır

İngiliz tıp sisteminde çalışan Müslüman kadınlar, Huffington Post'a, genellikle başörtüleri nedeniyle daha az eğitimli olduklarının düşünüldüğünü ve bazen iş arkadaşlarının ne kadar iyi İngilizce konuştuklarına şaşırdıklarını söylediler.

Kadın hastalıkları ve doğum bölümünde çalışan 32 yaşındaki Zeynep Mahbali, NHS'de insanların farklı oldukları için ayrımcılığa uğradığı bir kültür olduğuna inanıyor. Hicablı olduğundan dolayı hastanedeki dolabının tahrip edildiği ve üzerine hicab kelimesi yazıldığında İslamafobi deneyimini yaşadı.

İslamafobinin gizli tabakaları

Pek çok katılımcı Huffington Post'a, bazen NHS'deki İslamofobinin soyut olduğunu ve "saygısızlık" kisvesi altında gizlendiğini söyledi.

Birmingham'da sağlık görevlisi mezunu olan Mahdiye Bandali ilk ambulans servisinde göreve başladığında tesettürlü tek kadın olduğunu fark etti. Ve şöyle söyledi: İlk defa bir ambulansa bindiğimde sanki bana burada ne aradığını söylüyorlardı? Garip birşeymişim gibi bakıyorlardı. Neden eşarp takıyorsun? Erkekler hayatınıza hükmediyor mu? Evlenirsen artık işe gelmeyecek misin? Gibi sorular soruyorlardı. İşe geldiğimde meslektaşlarım şakayla bana bugün yanınızda hangi bombayı getirdiniz? Diyorlar bana göre bu tür davranışlar bir tür baskı ve tacizdir.

Müslüman sağlık personelinin namazı engelleniyor

Londra'da bir mikrobiyolog olan Emma Willie, "Dindar bir Müslüman için namaz yemek ve su gibidir. Namaz, yapılması zorunlu ve farz olan bir ibadettir’’ diyor.

Ancak birçok Müslüman, NHS'de işyerinde namaz kılmak için engellerle karşılaşmaktadır. 38 yaşındaki Müslüman Emmaya , ​​boş bir ofiste namaz kılamayacağı söylendi ve oda ana ibadet salonunda ibadetini yerine getirmek zorunda kaldı.

Bir başka NHS Müslüman çalışanı, yetkililerin hastanesindeki ibadethaneye gitmesine mesafenin uzun olması nedeniyle izin verilmediğini belirtti. Ramazan ayında da kendisine izin verilmedi.

İngiliz sağlık sisteminde İslamofobi, ayrımcı hükümet politikalarının bir yansımasıdır

Hastalara göre İslamofobi

İngiliz sağlık sistemindeki İslamofobi yalnızca meslektaşlar tarafından değil, aynı zamanda Müslüman sağlık personeline bazen aşağılayıcı muamele gösteren hastalar tarafından da yapılmaktadır.

Bazı hastalar Müslüman doktorlar tarafından muayene ve tedavi edilmeyi reddediyor ve bazen terörist olarak adlandırılıyor ve insanları öldürmekle suçlanıyorlar.

Çalışmada, Müslüman sağlık personelinin yüzde 80'i hastaların İslamofobik davranışlarına tanık olduklarını söyledi.

Derby sağlık çalışanı Sehla Emtiyaz Omar, "Üzücü olan sadece İslamofobik davranış ve hastaların konuşması değil daha da kötüsü, iş arkadaşlarınız bu davranışlara tanık oluyor ve sizi desteklemiyor," dedi.

İngiliz sağlık sistemindeki İslamofobinin kökleri

İngiliz sağlık sisteminde kilit konumlarda bulunan ciddi Müslüman eksikliği, bu kurumda  İslamofobinin yayılmasının nedenlerinden biri olarak gösterildi.

Müslümanların toplumdaki ve medyadaki olumsuz imajlarının İslamofobiyi yoğunlaştırdığına inanan bir tıp öğrencisi olan Hatice ‘’ Bazı Müslüman meslektaşlar, iş konumlarını kaybetmemek için kimliklerinin kültürel ve dini yönlerini görmezden gelmek zorunda kaldılar.’’ dedi.

Bir Müslüman hastane çalışanı, "NHS'deki yönetim işgücünü desteklemediği takdirde, İslamofobiyi ortadan kaldırmak ve çözmek çok zor olacaktır. NHS'deki tüm bu İslamofobinin sebebi, Müslümanların yönetici rollerinden mahrum kalmaları ve kariyerlerinde ilerlemelerinin daha zor olmasıdır." dedi.

Surrey İşletme Okulunda Örgütsel Davranış Profesörü Ying Fei Heliot, NHS'deki dini kimlik ve çalışma üzerine bir rapor yayınladı. Müslümanların en kötü ayrımcılığa maruz kaldığını tespit etti.

Ying Fei Heliot herkesin İslamofobi olduğunu kabul ettiğini ama çok hassas olduğu için bunun hakkında konuşmak istemediklerini ifade etti.

İngiliz sağlık sisteminde İslamofobi, ayrımcı hükümet politikalarının bir yansımasıdır

Middlesex Üniversitesi'nde araştırmacı ve psikolog olan Dr.Tarık Yunus şöyle söyledi: İslamofobi söz konusu olduğunda, herkes nefret suçlarını hatırlıyor, ancak bu çalışma İngiltere'deki İslamofobi olgusunun çoğunun göz ardı edildiğini gösterdi. Bazı siyasi politikaların ve davranışların dini ve ırk ayrımcılığına nasıl temel oluşturduğunu görmezden geliyoruz.

3922811

captcha