İngiliz İnsan Hakları Örgütü: İsrail rejimi apartheid
Guardian'a göre, insan hakları ihlallerini belgeleyen bir insan hakları örgütü olan B'Tselem, "İsrail politikasında önemli bir ilke var bu, Filistinliler üzerindeki Yahudi üstünlüğünün genişletilmesi ve sürdürülmesidir" dedi.
İngiltere'deki İsrail büyükelçiliği sözcüsü Ohad Zemet, raporu propaganda aracı olarak görmezden geldi. İsrail'in rapordaki asılsız iddiaları gerçeğe dayanmadığı için ideolojik bir görüş temelinde çarpıtıldığı için reddettiğini iddia etti.
İnsan hakları organının icra direktörü Hagay Al Ad, "İsrail geçici olarak işgal edilmiş demokratik bir rejim değil, Ürdün Nehri ile Akdeniz arasındaki sınırı işgal eden bir rejim ve bütün resme bakmalı ve bu rejimi görmeliyiz, bu bir hükümetidir. İsrail, tüm topraklarında Yahudi vatandaşlarının tam haklara sahip olduğu bir sistem kurdu. Aynı zamanda rejim, Filistinlileri her zaman Yahudilerden daha düşük haklara sahip olan farklı yasal düzeylere sahip dört sınıfa ayırdı. Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi'nde yaklaşık iki milyon Filistinli kuşatma altında yaşıyor. Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli sert askeri yönetim altında ve siyasi haklardan yoksun yaşıyor.’’ dedi.
B'Tselem, örgütü Filistin Yönetimi'nin hala İsrail'e tabi olduğunu ve sınırlı yetkilerini ancak rejimin rızasıyla kullanabileceğini belirtti.
2017'de, Batı Asya için BM Ekonomik ve Sosyal Komisyonu, İsrail'i ırkçılıkla suçlayan ilk BM organıydı.
Geçen yıl 47 BM uzmanı, Bünyamin Netanyahu'nun Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etmeyi planladığını söylemesinin ardından kararın haksız olduğu konusunda uyardı. Kararı, 21. yüzyılda İsrail apartheidinin geleceği olarak gördüler.
Netanyahu'nun Batı Şeria'yı ilhak etme hırsını askıya aldığı söylense de, birkaç insan hakları grubu İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak ettiğini çünkü 400.000'den fazla Yahudi göçmen yaşadığını bunların diğer İsrailliler gibi hak ve hizmetlerden yararlandığını iddia ediyor.
