İzaat sitesinin haberine göre, Dr.Arafa Abdu Ali, Mısır'daki Kur’an kıraatını çok iyi bir geleneğe benzetiyor. Şeyh Ahmed Neda da bu Kur’an kıraat geleneğinin başkanı olarak kabul edilebilir. Ahmed Neda 1852'de Kahire'de doğdu. Babası Kahire'deki Seyyid Zeyneb Ulu Camii'nde müezzindi ve iki çocuğu Ahmed ve Hamed’in, Kur’an ezberi için çok çalıştı. Ahmed, Ulu Camii müezzini olmayı babasından miras almış ve Kur’an kıraat ilmini öğrendi.
Mısır, Fatımiler'in El-Ezher Ulu Camii'ni kurmasından bu yana bir Kur’an kıraat ülkesi olmuştur ve ülkedeki Osmanlı yönetimine kadar Kur’an kârilerinin nesli kesilmemiştir. Ancak Osmanlı döneminde Kur'an kıraatı çünkü bir çok kârinin İstanbul'a kıraat için gitmesi nedeniyle, Şeyh Ahmed Neda zamanına kadar zayıftı.
Şeyh Ahmed Neda'dan önce Kur’an kıraat bir işi meddahlık gibiydi, bu yüzden ses, ton veya ahlaki ilkeler yoktu ve işi olmayan herkes mezarlarda ufak bir ücret karşılığında Kur’an okurdu.
Ancak Ahmed Neda, Mısır Kur’an-ı Kerim kıratında büyük bir devrim yaratmış ve güzel sesiyle bu alanda yeni bir yöntem yaratmıştır. Vefatına kadar Seyyid Zeyneb Ulu Camii'nde Kur’an kıraat etti ve her cuma binlerce ibadet eden kişi usta Ahmed Neda'nın sesinden Kehf Suresi'nin kıraatını dinlemek için bu camiye geliyordu.
Şeyh Neda iyi bir hayat yaşadı ve yeni Kur’an kıraat geleneğini oluşturarak onu büyütmeye ve geliştirmeye çalıştı.
Ünlü Mısırlı şair Hafız İbrahim'in vefat ettiği gün, 22 Temmuz 1932'de hayata gözlerini yumdu. Bu nedenle, bu iki büyük Mısırlı şahsiyetin cenazeleri bir gecede toprağa verildi. Şeyh Ahmed Neda 70 yıllık hayatı boyunca kendi başına büyük bir geleneği başlatmayı başardı ve ardından Kur’an kıraatında da bir yıldız oldu. Bütün bunlar çok güzel ve hoş bir sesi olan bir kişinin aralıksız çabalarının sonucuydu.