Vefa haber ajansına göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’de ateşkes ilan etmesine ilişkin askeri ve güvenlik analisti Rami Ebu Zübeyde bu planın ana hattının “Direniş İşgali”nden “Uluslararası/Kurumsal Güvenlik Yönetimi”ne doğru değiştirmek olduğunu belirtti.
Planın Hamas’ın silahsızlandırılmasının ardından İsrail’in Gazze’den aşamalı olarak çekilmesini ve çatışmaların derhal durdurulmasını öngörüyor.
Planın içerdiği şartlar arasında tüm İsrailli tutsakların 72 saat içinde serbest bırakılması, Gazze’nin silahsızlandırılması ve uluslararası veya Arap barış güçlerinin bölgeye konuşlandırılması yer alıyor. Denetim, İsrail, ABD ve bölgedeki Arap ülkelerinden liderlerden oluşan yeni bir “Barış Kurulu”na düşecek.
Rami Ebu Zübeyde, Filistin medyasında yayınlanan bir yorumda plana eleştirel bir bakış açısı getirdi. Zübeyde, girişimin nihai bir çözüm olarak değil, Gazze’nin siyasi ve güvenlik düzenini yeniden yapılandırmak için tasarlanmış “yeni bir kriz yönetimi modeli” olarak görülmesi gerektiğini yazdı.
İsrail’in çekilmesi karşılığında silahsızlanmanın sağlanması şeklindeki temel uzlaşmanın Filistinliler için ciddi riskler yarattığı konusunda uyardı. İsrail’in, çekilmeyi koşullu hale getirerek, silahsızlanma önlemlerinin başarısız olduğunu veya izlemenin aksadığını iddia ettiği her durumda çekilmeyi durdurma veya geri çekme seçeneğini elinde tuttuğunu açıkladı.
Zübeyde, söz konusu çerçevenin İsrail operasyonlarını yeniden başlatmak için yeni bahaneler sunduğu konusundan bahsederek izleme sürecinde herhangi bir başarısızlık veya toplu mezarların, patlayıcı kalıntılarının veya yerel çatışmaların bulunması gibi bir saha olayında bombardımanın yeniden başlatılması için gerekçe olarak kullanabileceklerini dile getirdi.
Uluslararası güçlerin, bu gibi durumlarda hızlı bir şekilde yanıt verecek yetki ve kapasiteye sahip olmadıklarını ve bu durumun Gazze’yi savunmasız bıraktığını da sözlerine ekledi.
Analist Uluslararası veya Arap birliklerinin güvenlik sahnesine girmesinin, istihbarat ve operasyonel koordinasyon yoluyla İsrail güvenlik aygıtının bir uzantısı haline gelebileceğini ve bununda direnişi ve destekçilerini hedef almayı kolaylaştırarak sahadaki etkinliğini zayıflatabileceğini belirtti.
Ayrıca analist, yasak bölgelerin, uluslararası kontrol noktalarının ve iç sınırların oluşturulmasının, direniş güçlerinin her düzeyde, saha, insani, toplumsal ve siyasal alanda hareket özgürlüğünü kısıtlayacağını kaydetti.
Son olarak Ebu Zübeyde savaş alanının ötesinde muhtemel hukuki ve siyasi sonuçlara değinerek Direnişi “terörist faaliyet” olarak sınıflandırmanın veya meşru müdafaayı gayrimeşrulaştırmanın Filistinli liderlere ve aktivistlere yönelik yaygın tutuklamaların ve hedefli operasyonların önünü açabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Rami Ebu Zübeyde sonuç olarak Trump’ın planının bir barış planı olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek bunun daha çok Gazze Şeridi’ne uluslararası/bölgesel bir yetki dayatmanın çerçevesi niteliğinde olduğunu ve Filistin toplumunu ve direniş hareketlerini karar alma araçlarından ve meşruiyetten mahrum bırakma anlamına geldiğini söyledi.
4307913