Afgan hükümetinin yeni başkanı hakkında spekülasyonlar
IQNA’nın raporuna göre, Taliban yetkilileri bir sonraki hükümetinin oluşumunu tamamlarken ve Molla Abdul Gani Baradar’ın Taliban hükümetinin gelecekteki başkanının olacağı söylenirken, Panjshir Vadisi'nde Ahmed Mesud ve Taliban güçleri arasındaki çatışmalar hız kesmeden devam ederken, her iki taraf da zaferlerini konuşuyor.
Pakistan: Afganistan'ı yalnız bırakmayın
Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, uluslararası toplumu Afganistan'ı yalnız bırakmanın ve mevcut durumun ışığında ülkeyi terk etmenin sonuçları konusunda uyardı.
Hollandalı mevkidaşı ile İslamabad'da düzenlediği basın toplantısında Kureyşi, "Uluslararası toplum Afganistan'dan ayrılmamalı" dedi. Böyle bir eylemin sonuçları ciddi ve tehlikeli olacak ve kimse bunu yaptığı için affedilmeyecek. İnsanların Afganistan'dan çıkarılması sürecinin sona ermesinden sonra dünya kamuoyu yeni bir hükümetin kurulmasına yönelecek ve halkın tepkileri o hükümeti kabul etme düzeyine göre olacaktır.’’ dedi.
Pakistan diplomatik servisinin başkanı, dünyanın Afganistan'ın insani ihtiyaçlarının farkında olması ve o ülkedeki ekonomik çöküşü önlemek için her türlü çabayı göstermesi gerektiğini vurguladı.
Amerikalılar tarafından Kabil havaalanı ekipmanları tahrib edildi
Taliban'daki Afgan Sivil Havacılık Otoritesi başkanı, ABD birliklerinin Afganistan'dan ayrılmadan önce Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'ndaki teçhizatın yüzde 70'ini imha ettiğini söyledi.
Örgütün başkanı Mevlevi Rahmetullah Golzar, Al Jazeera ile yaptığı röportajda şunları söyledi: Afganistan'ın havacılık durumu, 2001'de Taliban'ın ilk hükümetinin sona ermesine kıyasla son 20 yılda kötüleşti ve Afganistan'ın şu anda iki yıl içinde sona erecek olan sadece dört uçağı var.
ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesinin ardından havaalanındaki durumu değerlendiren Bakan, Afgan halkını Taliban'ın zaferi ve ABD birliklerinin ülkeden çekilmesi nedeniyle tebrik ederek ‘’ Bu millet, 20 yılı aşkın süredir devam eden savaş ve çatışmanın sonuçlarından hala acı çekiyor. Her türlü baskıyı yaşadılar ve birçoğu Amerikan ve yabancı güçlerin eylemleri nedeniyle aile üyelerini kaybetti. ABD güçleri, ister Kabil Uluslararası Havalimanı'nda ister diğer havaalanlarında konuşlandırıldığı her yerde, önce altyapıyı inşa ettiler ve sonra onu tamamen yok ettiler. Afganların kullanacağı bir şey kalmadı. Amerikalılar Amerika Birleşik Devletleri'ne taşıyamadıkları tüm teçhizatı imha etti ve kalan teçhizatın %70'i imha edildi ve çoğu kullanılamaz durumda.’’ dedi.
ABD güçleri tarafından radarların ve gözetleme kulelerinin imha edilmesiyle ilgili olarak, "Her ikisi de tamamen imha edildi ve Katar teknik ekibi onları onarıyor" dedi. Bekleme salonları neredeyse yıkılmış, havayolu kuruluşu ve bağlı ofislerine ait uçaklarda ağır hasar meydana gelmiştir. Hasarın 4 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor ve havalimanı genelinde ve başka yerlerde hasar 25 milyon dolar ile 30 milyon dolar arasında.’’ açıklamasını yaptı.
İngiliz hükümeti Cuma günü Afganistan'ın komşu ülkelerindeki Afgan mültecilere evsahipliği yapmak için 30 milyon paund (41 milyon dolar) tahsis edeceğini duyurdu.
Reuters'in bildirdiğine göre, sınır ötesi barınak ve sağlık tesisleri için BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne ve diğer insani yardım gruplarına derhal 10 milyon bağışlanacak.
Yardımın geri kalanı, önemli hizmet ve malları sağlamak için önemli sayıda mültecinin gönderildiği ülkelere de gidiyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, birçoğunun Pakistan'a sığınması beklenen 5 yüz bin Afgan'ın 2021'in sonuna kadar ülkeyi terk edebileceğini söyledi. Tacikistan ayrıca yüz bin sığınmacı kabul etme sözü verdi.
Afganistan'da Batı'nın yanlış hesabı
İngiliz Dışişleri Bakanı, istihbarat değerlendirmelerinin Kabil'in bu yıl düşmesinin pek olası olmadığı yönünde olduğunu belirterek Afgan trajedisini Batı'nın yanlış hesaplamasına ve NATO'nun ABD'nin güçlerini Kabil'de tutacağını düşündüğü "iyimser önyargısına" bağladı.
Umutsuzca Afgan trajedisinin siyasi kurbanı olmamaya çalışan İngiltere Dışişleri Bakanı Dominique Robb, İngiliz istihbarat servislerinin güvenilirliğini kaybetme pahasına bile hayatta kalmak için mücadele ediyor.
Ona göre, Ortak İstihbarat Komitesi ve İngiliz Ordusu'nun istihbarat değerlendirmesi, birliklerin Ağustos ayı sonlarında geri çekilmesiyle birlikte, en olası varsayımın Afganistan'daki durumun kademeli olarak kötüleşeceğiydi, ancak Kabil'in düşmesi bu şekilde tahmin edilmedi.
İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi, Afgan hükümetinin bu kadar çabuk düşeceğini tahmin edemezdi, bu yüzden başkentin 15 Ağustos'ta Taliban tarafından ele geçirilmesinin ardından yaşanan kargaşaya yeterince hazırlıklı değildi.
Panjshir'de şiddetli çatışmalar devam ediyor
Panjshir vilayetinde Taliban ile Ahmed Mesud güçleri arasındaki çatışmalar devam ederken, her iki taraf da ilerleme kaydettiğini iddia ediyor.
Ahmed Mesud, Panjshir eyaletinin kuzeyindeki ve Baglan eyaleti sınırındaki Havak bölgesinde çok sayıda Taliban kalesini ele geçirdiklerini ve onlara ağır kayıplar verdiklerini belirtti.
Ahmed Mesud'un güçlerine yakın kaynaklar, yerel yaşlıların Taliban'ın cesetlerini dağlardan indirip gruba teslim etmesine izin verdiklerini söylüyor.
Bu kaynaklara göre, son birkaç gecede 300 Taliban üyesi öldürüldü ve 200'den fazla kişi yaralandı ve düzinelerce kişi tutuklandı.
Öte yandan Taliban sözcüleri, Nuristan, Baglan, Parvan ve Bedahşan vilayetlerinden geçerek Panjshir'deki dört şehre ilerlediklerini ve Ahmed Mesud'a zayiat verdiklerini söyledi.
Sosyal medyada yayınlanan videolar artık bölgede şiddetli çatışmaların yaşandığını gösteriyor.
Afganistan'ın Yeni Hükümeti Başkanı Molla Baradar
Reuters, Taliban'daki kaynaklarından aktardığına göre, grubun kurucularından ve fiili lideri Molla Abdul Gani Baradar, Afganistan'ın bir sonraki hükümetinin yeni başkanı olarak seçildi.
Baradar, Taliban'ın kurucularından biriydi ve Taliban politikalarının pratik lideriydi, ancak teorik olarak Taliban lideri Hebatullah Ahundzade'nin liderliğinde faaliyet gösteriyor.
Afganistan'daki eski Sovyet destekli hükümete karşı Mücahidlerle savaştıktan sonra 1994'te Taliban'ın kurulmasına yardım etti. Baradar, Afganistan'daki ilk Taliban yönetimi sırasında birkaç farklı pozisyonda aktifti.
Taliban kaynakları ayrıca, Taliban'ın kurucusu Molla Ömer'in oğlu Molla Muhammed Yakub ve Şir Muhammed Abbas ‘ın hükümette üst düzey görevlerde bulunacağını söyledi.
Afganistan'da diplomatik olarak bulunmak için Almanya'nın şartı
Alman dışişleri bakanı, Taliban'ın bir takım koşulları yerine getirmesi halinde ülkesinin Kabil'deki diplomatik varlığını sürdürmeye hazır olduğunu söylerken, Fransız mevkidaşı grubun değiştiğine dair olumlu bir sinyal olmadığını söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanı Haiku Moss, Afganistan'ı görüşmek üzere AB'li mevkidaşlarıyla bir araya geldiği Slovenya'da gazetecilere verdiği demeçte şöyle söyledi: Kabil'de insanların, özellikle kadınların temel haklarına saygı duyan ve Afganistan'ın uluslararası terörizmin üreme alanı haline gelmemesi gereken kapsayıcı bir hükümet görmek istiyoruz. Bu gereksinimler karşılanırsa ve güvenlik durumu izin verirse, Kabil'de diplomatik olarak bulunmaya hazırız.
3994791
