IQNA

Erbain dünyada hak talep edenlerin İmam Hüseyin (a.s) ile ahdinin yenilenmesidir

12:29 - September 29, 2021
Haber kodu: 3474161
İrlandalı Hıristiyan düşünür Chris Heuer, bu yolculuğun zorluklarına rağmen çok sayıda Müslüman ve gayrimüslimlerin Erbain ziyaretinde bulunmasının, bu yolculuğun zorluklarına rağmen, hak arama ve baskıya karşı olma ideali ile antlaşmanın yenilenmesinin göstergesidir. İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamının temelini oluşturmuştur.

Erbain dünyada hak talep edenlerin İmam Hüseyin (a.) ile ahdinin yenilenmesidirDr. Chris Heuer, İrlandalı İslam ilahiyatçısı ve Hıristiyan düşünürdür. Britanya'da Müslüman-Hıristiyan ilişkilerini araştıran ve öğreten Hıristiyan Teolojisi ve İslam Araştırmaları Profesörüdür. Eserleri arasında "İslamı Tanıma" adlı bir kitaptan söz edebiliriz. Heuer, İslam üzerine yıllarca süren çalışma ve araştırmalar yoluyla İslam'ın gerçek yüzünü ve Peygamber Efendimiz (s.a.v), İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) gibi büyük liderlerini Batı'ya ve gayrimüslim topluma tanıtmaya çalışanlardan biridir. Erbain arefesinde IQNA bu Hıristiyan düşünür ile gerçekleştirdiği ropörtaj metni aşağıda yer almaktadır:

IQNA - Çalışmalarınızda Batılı muhatablarınıza  İslam'ı ve Şiiliği tanıtmaya çalıştınız. Özellikle İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) hakkında çok araştırma yaptınız. Sizce İmam Hüseyin (a.s)  ailesinin ve arkadaşlarının Kerbela'da şehadetinin İslam tarihi açısından önemi nedir?

- Dünya tarihinde çok az insan o kadar önemli olmuştur ki isimleri yüzyıllardır varlığını sürdürmüştür. Her yıl on milyonlarca insanın hatırlayacağı kadar önemli kaç olay var? Birçok insanın böyle bir anma törenine katılmak için hayatlarını riske atmaya hazır olduğunun işareti nedir? Bu büyük tarih adamlarından biri de İslam Peygamberi Muhammed'in torunu Hüseyin'dir. Kerbela olayı, MS 680'de meydana gelen korkunç bir katliamdı ve bu İmam, yetmiş iki arkadaşı ve aile fertleriyle birlikte şehit oldu. Fakat bu olay bir zafer olarak selamlanıyor. Adaletin ve gerçeğin zaferi. Peygamber'e Kur’an'da vahyedilen ilahi mesajın savunucularının zaferi ne pahasına olursa olsun savunulmalı ve hak etmeyenlerin bu mesajı lekelemelerine izin verilmemelidir.

O zamanlar, acemi Müslüman toplum korkunç bir şekilde kötüye gidiyordu. Peygamber'in torunu, ölümünden elli yıl sonra İslam cemaatinin lideri olduğunu iddia edenler tarafından öldürüldü. Böyle bir felaket nasıl olabilir? Tüm Müslümanlar, dedesinin çok sevdiği ve her zaman yanında olmasını istediği Hz. Hüseyin için çok fazla sevgi ve saygıları vardı.

Şehitliği mezhep meselesi değildi. Bu, Müslüman toplumun liderliğini devralan yozlaşmış ve zalim insanlar tarafından yapıldı. Hem Sünni hem de Şii Müslümanlar, MS 661'den 750'ye kadar Müslümanları yöneten Beni Ümeyye hanedanının birçok liderinin konumu hak etmediğini ve Kur’an'ın Müslümanlara öğrettiği İslami inanç ve ritüellerden çok uzak olduklarını biliyorlardı.

Erbain dünyada hak talep edenlerin İmam Hüseyin ile ahdinin yenilenmesidir

Şii Müslümanlar Hüseyin'e (a.s) özel bir sevgi ve bağlılığa sahip olup bu İmam için  içlerinde eşsiz yüksek bir konuma koymakta ve Muharrem ayının ilk 10 gününü Kerbela olaylarının anısına yas tutuyorlar. Muharrem sadece bir yas mevsimi değil, ahdi yenileme ve Hüseyin'in (as) yaşadığı ve şehit olduğu idealler için canını feda etmeye hazır olduğunu ilan etme zamanıdır. Bu yas, İmam Hüseyin'in (a.s) şehadet günü olan Muharrem ayının onuncu gününde doruğa ulaşır. Dünyanın her yerinde, Şiilerin olduğu her yerde bu gün, yas tutma ve İmam Hüseyin (a.s) ile olan ahdi yenileme günüdür. Daha sonra başka hiçbir düğün ve kutlamanın yapılmadığı kırk günlük bir yas dönemi vardır. İmam’ın kırkıncı günü yani Erbain’de yas zirveye ulaşır ve milyonlarca insan, Hüseyin (a.s) ile olan ahdi ve adaleti savunma idealini yenilemek için Kerbela'da toplanır.

IQNA - Bir İslamolog olarak Erbain yürüyüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Kerbela'ya yapılan ziyaret, Erbain’de tarihi köklere sahiptir. Bu ziyaret, Kerbela olayından kırk gün sonra ilk kez İmam Hüseyin'in (a.s) aile fertleri tarafından trajediden sağ kurtulan kişiler tarafından yapıldı. Sonraki yüzyıllarda, hükümdarların zulmü yıllarında, insanlar düşmanlardan korunmak için geceleri ziyarete giderlerdi.

Şimdi, birçok ziyaretçi, İmam Hüseyin'in (a.s) babası İmam Ali'nin (a.s) türbesinin bulunduğu Necef şehrinden elli mil öteden Kerbela'ya yürür. Diğerleri İran'dan ve hatta Hindistan'dan daha uzun mesafeler kat ediyor. Son yıllarda hacı sayısı 20 milyona yaklaştı ve bu da onu dünyanın en büyük yıllık dini toplantısı haline getirdi. Bu uzun yolculukta, bir takım müminler ziyaretçilere yiyecek, içecek ve ilk yardımla karşılar ve onlara ruhani, huzurlu ve uyumlu bir ortamda dinlenme ve uyuma yerleri sağlar.

IQNA - Sizce Kerbela olayının insanlık için ne gibi dersleri var?

İnsanlık tarihi birçok felakete tanık oldu. Bu açıdan bakıldığında Kerbela olayı benzersiz değildir. Bu olay, insanın hayvani boyutunun ne kadar küçültülebileceğini göstermektedir. Ayrıca insanların yüce idealleri, inandıkları haklı davalar, saf sevgi ve Allah’a bağlılık için ne kadar ileri gidebileceklerini gösterir. Hüseyin (a.s) ve arkadaşlarının şehadetleri, İslam tarihinde büyük öneme sahiptir. İmam Hüseyin'in (a.s) durumunu ve ailesinin çektiği acıları düşünebiliriz. Ama o imam böyle bir tavır almasaydı ve o gün yanan kandilin nuru bütün erkeklere ve kadınlara hak yolunu göstermeseydi ne olurdu? Bu olay hakkında hepimizin düşünebileceği birçok şey var.

Erbain dünyada hak talep edenlerin İmam Hüseyin ile ahdinin yenilenmesidir

Erbain yürüyüşüne katılan herkesin Şii olduğunu düşünebiliriz, ancak tüm inançlardan Müslümanlar bu yürüyüşe katılır. Erbain'de sadece Müslümanlar değil, diğer dinlerden insanlar ve hatta herhangi bir dine mensup olmayan insanlar da bulunmaktadır.

IQNA - Bir Hristiyan olarak İmam Hüseyin'in (a.s) kıyam derslerinden en çok hangi yönü ilginizi çekti?

- İmam Hüseyin'in (a.s) örneğinden çok sayıda insan ilham alıyor. Gandhi'den Martin Luther King ve Nelson Mandela'ya kadar. Büyük şahsiyetlerin sadece kendi toplumlarına ait olmadıkları, Allah'ın kulları oldukları için tüm insanlığa ait oldukları temel bir dini prensiptir. Kerbela'nın kahramanı Hüseyin, dünyanın her yerinde ve her zaman gerçeği arayan erkek ve kadınların odak noktasıdır.

Bu modelin önemini anlamak için, Şii Müslümanların gözünde Hüseyin'in (a.s) konumunu göz önünde bulundurmalıyız. Kur’an bazı insanlardan Allah tarafından seçilmiş olarak bahseder. Bunlar, maneviyatları en yüksek olan ve Allah'a diğerlerinden daha yakın olanlardır. İnsanlık tarihinde bu tür insanlar çok nadirdir ve Kur’an'da İbrahim, Musa, İsa (a.s) ve Muhammed (s.a.v) örnek olarak zikredilmektedir.

Şiiler için Hüseyin (a.s) aynı kategoridedir. Böyle büyük insanlar için hiçbir şey onları gerçeği aramaktan alıkoyamaz. Bencillik , gurur  ve dünyevi bağlılık yoktur. Yaşamları Allah’ın takdiriyle o kadar uyumludur ki, Allah’ın iradesi onların iradesi olur ve Allah’ın sözü onların sözü olur. Hüseyin'e bu açıdan baktığımızda, Şii Müslümanların ve birçok Sünni'nin neden onun acısını, çilesini ve fedakarlığını anmak istediğini, gözyaşlarını anarak ve böylece Allah'ı sevenleri severek anmak istediğini anlayabiliriz. Bunu yaparak, adalet, iyilik ve hakikat için bu bitmeyen savaşta yer almaya hazır olduklarını gösterirler.

Erbain dünyada hak talep edenlerin İmam Hüseyin ile ahdinin yenilenmesidir

Öyle görünüyor ki, ağlamalarında ve kederlerinde kendini gösteren, onların kalplerini arındıran ve kişiliklerini inşa eden Hüseyin'e (a.s) olan aşkları, bu hayatta ve Cennette Hüseyin'e (a.s)  onun ashabından birine layık olacaklar.

IQNA- İmam Hüseyin'in (a.s) kıyamı amacına ulaştı mı ve hareketinde zafere ulaştığı söylenebilir mi?

- Bu hikayedeki zaferin anlamı hakkında tekrar düşünmek önemlidir. İş hayatında başarılı olmak, bir şirketin daha fazla kâr etmesi veya genişlemesi anlamına gelebilir. Hayırseverlikte başarılı olmak, acıları dindirmek veya muhtaçları iyileştirmek anlamına gelebilir. Kahramanın ve yol arkadaşlarının vahşice katledildiği, kadın ve çocukların esir alındığı bir hikaye nasıl zaferi gösterebilir?

İnsani bakış açısından bu mantıklı değil, ancak Allah’ın bakış açısından zafer, bir savaşı kazanmak değil, ruhsal mükemmelliğin zirvesine ulaşmak için çabalamak anlamına gelir. Bu, kişinin ilahi iradeye tamamen teslim olmaya hazır olduğu anlamına gelir. Hüseyin'in zaferi, savaşta düşmanı yenmesinde değil, kendisini din kılığına sokan zalim hegemonyayı yenmesindeydi. Gücün kötüye kullanılmasına karşı zafer Allah’ın adınaydı. Bu, Hüseyin'in (a.s) çabaladığı ve elde ettiği zaferdi ve İmam Hüseyin'in (a.s) hareketinin bu yönü bana Mesih'in (a.s) özlemlerini ve insanlığa rehberlik etmek için katlandığı acıları hatırlatıyor.

3994412

captcha