Guantanamo'da masum Müslümanlara işkence yapılıyor
Arap21'e göre, İngiliz yazar Peter Orbon, Middle East I bir makalesinde şunları yazdı: İngiltere gibi bir ülke, İngiliz Hıristiyanlarının Küba hapishanesinde zulm görmesini hiçbir zaman kabul etmemişken, Guantanamo Körfezi'ndeki İngiliz Müslümanlara yapılan işkenceye tepki göstermemiştir.
Makale şöyle devam ediyor: 20 yıl önce Pakistanlı bir taksi şoförü Ahmad Rabbani Pakistan hükümet yetkilileri tarafından evinden kaçırılarak başkent İslamabad'a götürüldü. Daha sonra Afganistan'ın Kabil kentinde bulunan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde CIA tarafından yönetilen Cobalt adlı karanlık bir hapishaneye nakledildi ve çeşitli işkencelere maruz kaldı. Rabbani, Afganistan Kobalt Hapishanesinde 540 gün kaldıktan sonra Guantanamo Körfezi Askeri Hapishanesine nakledildi. Hapishane Küba'nın güneydoğusundaki bir adada bulunuyor ve ABD hükümetinin tutukluları düşman kuvvetleri olarak suçlamadan ömür boyu hapiste tutma olasılığı var.
Tutuklandığı sırada 73 kilo olan Pakistanlı Müslüman, bugün maruz kaldığı açlık grevi ve işkence sonucunda 30 kilo verdi ve şu anda zihinsel ve duygusal olarak büyük acılar yaşıyor.
ABD, Müslüman mahkumların keyfi gözaltıları ve işkencelerinin ardından hukuku ve hatta adil yargılanmayı terk etti ve İngiltere, ABD'ye teslim oldu. Sonuç olarak, Birleşik Devletler İngiliz vatandaşlarına işkence yaptı ve sorgulamalara İngiliz istihbaratı dahil oldu.
11 Eylül sonrası ırkçılık ve etnosentrizm ortamında birçok Batılı, Müslümanları insan haklarına layık görmedi. Ancak İngiliz hükümeti, bir Küba hapishanesinde beyaz bir İngiliz Hristiyan'a yapılan işkence karşısında sessiz kalmadı. Guantanamo Körfezi'nde İngiliz Müslümanlara yapılan işkencelere tepki göstermedi.
Geçmişte Guantanamo tutuklularının tamamı Müslümandı ve 20 tutukludan oluşan ilk grup yaklaşık 20 yıl önce 11 Ocak 2002'de Guantanamo'ya girdi
Peter Orbon bu makalenin sonunda şöyle yazdı: Guantanamo Körfezi hala açık ve masum insanlar hücrelerinde tutuluyor. Hapishane, 11 Eylül İslamofobisinin bir sonucu olarak masum Müslümanlara karşı devam eden vahşet ve barbarlığın bir kanıtıdır.
