İlahiyat Fakültesi profesörü Ayetullah Muhsin Fakihi, Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerini tefsir ederken, bu konuya değinmiştir. Konuşmasının bir bölümü aşağıda yer almaktadır.
Allah Bakara suresi 155 ayetinde şöyle buyuruyor:
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِؕ وَبَشِّرِ الصَّابِرٖينَۙ
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardanve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!
Elbette bu imtihanın çeşitli nedenleri vardır ve asıl amacı ruhsal gelişim ve insan gelişimidir. İnsanın dünyadaki konumu, manevi ve ebedi kaderinde de rol oynayan imtihanlarla yükselir.
Bu sınav farklı alanlarda gerçekleşir, bazen insan serveti azalır, bazen hastalanır. Allah bu imtihanlar için bir mükâfat vermiştir, ancak bu mükafat sıradan değildir ve bu ayete ve daha birçok ayete göre, zorluklarda sabredenlerin mükâfatı ölçülemez.
Zümer suresi 10.ayet:
قُلْ يَا عِبَادِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْؕ لِلَّذٖينَ اَحْسَنُوا فٖي هٰذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌؕ وَاَرْضُ اللّٰهِ وَاسِعَةٌؕ اِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ اَجْرَهُمْ بِغَيْرِ حِسَابٍ
De ki (Allah şöyle buyuruyor): Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar , iyilik bulacaklardır. Allah’ın arzı geniştir. Sabredenlere mükafatları hesapsız verilecektir.
Bazen Allah insanı makam, mevki, servet, mevki, esenlik gibi rahatlık ve kolaylıklarla imtihan ederek, insanın böyle bir durumda Allah'ı ı övdüğünü mü yoksa Allah'ı unuttuğunu mu anlar. Dolayısıyla insan ya şükredenden ya da sabredenlerden olmalıdır.
Sabirin, bela ve musibete karşı şikayet etmeyip Allah'a (C.C.) şükreden. Dayanan, sabreden. Tahammül eden, katlanan sabırlı kimseye denir. Bir kimse, ancak belli hallerde sabrederse, sabırlı sayılmaz fakat sabr sıfatının varlığına işlemiş olması gerekir.
Bunların hepsi, insanın sabırlı ve minnettar olup olmadığını, hangi yolu seçtiğini öğrenmek için hayatta imtihan edilmesidir.
Sabır ve şükür etmenin makamı
Enam suresi 165 ayeti:
وَهُوَ الَّذٖي جَعَلَكُمْ خَلَٓائِفَ الْاَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِيَبْلُوَكُمْ فٖي مَٓا اٰتٰيكُمْؕ اِنَّ رَبَّكَ سَرٖيعُ الْعِقَابِؗ وَاِنَّهُ لَغَفُورٌ رَحٖيمٌ
Sizi yeryüzünün halifeleri kılan size verdiği şeylerde sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O’dur. Şüphesiz Rabbinin cezası çok çabuktur; yine O’nun bağışlaması ve rahmeti boldur.
Siyasi ve yönetimde bir pozisyona gelindiğinde dikkatli olunmalıdır çünkü bu pozisyonlar imtihan içindir. Halk için ne yaptığını görmek için yetki verilmiştir.
Bu nedenle kendimizi ilahi imtihanlara hazırlamalı ve her karar ve davranışta imtihan edildiğimizi bilmeliyiz. Şükür edersek; İlâhî nimetler çoğalır. Ama şükretmezsek, nimetler bizi uzaklaştırır. Sabredersek, dünyada da ahirette de bizi pek çok nimetler beklemektedir.
İbrahim suresi 7 ayet:
وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَزٖيدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَابٖي لَشَدٖيدٌ
Habi Rabbiniz, ‘’ Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir! Diye bildirmişti.’’