
Bir şeyi tüm ciddiyetle yapacağımıza söz verdiğimizde bunu kesinlikle yapabileceğimizi ve üstesinden gelebileceğimizi herkese gösteriyoruz. Ancak iş uygulamaya geldiğinde, bunu gerçekleştiremeyeceğimizi söz ile eylem arasında uzun bir yol olduğunu görüyoruz.
Bu nedenle, birisine söz vermeden veya birşey söylemeden önce, kendimizi sınamak ve üstesinden gelip gelemeyeceğimizi görmek için işin yönlerini gözden geçirmemiz gerekir.
İnsanlar, söylediklerimizi yerine getirmediğimizi ve verdiğimiz sözü tutmadığımızı birçok kez görürlerse, artık bize güvenlerini kaybedeceklerinden dolayı bu konuda daha hassas olmak gerekiyor.
Kur’an-ı Kerim Saff suresi 2-3 ayetlerinde şöyle buyuruyor: ‘’Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.’’
Bazıları söz verebilir, sözler söyleyebilir, ancak eylem aşamasında gevşek davranır ve sözlerini yerine getirmezler. İslam’ın başlangıcındaki Müslümanlar başka bir savaş olursa kaçmayacağız dediler! Ama bir sonraki savaşta yine kaçtılar. Cihad hükmü gelmeden önce bazı kimseler en iyi amelin ne olduğunu bilseydik yapardık dediler. Fakat cihad emri nazil olunca vaadlerini yerine getirmediler ve cihada katılmaktan çekindiler . Onların iddiaları büyüktür fakat güvenilmez kimselerdir. Çünkü söz ve eylemlerine göre amel etmeme olasılıkları vardır. Oysa sözler ve eylemler uyuşmalıdır.