İslam’da rüyanın yeri nedir?

Rüya görme, hemen hemen tüm insanların yaşamı boyunca yaşadığı bir deneyimdir ve bu rüyaların etkileri bazen bireylerin hayatında da görülebilir. Ancak rüyaların doğasını ve bilinçli dünyayla ilişkisini anlamak basit bir girişim değildir

İslam’da rüya görmek, ruhun ruhlar dünyasına doğru bir tür hareketi olarak kabul edilir. Uyurken ruh farklı bir şekil bulur ve uyanıkken gitmenin imkansız olduğu noktalara gider.

İnsan ruhunun uykuda özgür olduğu ve maddi bir form olmaksızın ufuklarda gezinip geçmişi ve geleceği görebildiği söylenebilir. Çünkü zaman, bizim zamanımızın şeklinde değil, geçmiş, şimdi ve gelecek birdir ve ruhsal olarak herşeyin farkında olma bireyin manevi gelişimine bağlıdır.

Rüya Allah’ın en güzel şekilde yarattığını beyan ettiği insanın, üzerindeki sır perdesi henüz açılmamış gizemli bir dünyasıdır. Rüya konusu ve süreci, Allah’ın sadece özel kullarına ilmini verdiği ilâhi sırlardan biridir.  Kur’an-ı Kerim’de de bu konuya işaret eden ayetler vardır: “Allah, ölüm vakitleri geldiğinde insanları vefat ettirir, ölmeyenleri de uykularında ölmüş gibi yapar. Ölümüne hükmettiklerini tutar, diğerlerini ise belli bir süreye kadar (hayata) salar. Kuşkusuz bunda iyice düşünenler için dersler vardır”. (Zümer:42)

Bilim adamları ve araştırmacılar, beynin nasıl ve neden çalıştığının, rüya görme de dahil olmak üzere birçok yönüne her zaman hayran kalmışlardır. Yıllardır rüya görme üzerine araştırmalar yaptılar, ancak yine de rüya görmenin doğasından emin değiller.

Uyku nedir?

Zümer suresi  42. ayetinde belirtildiği gibi Kur’an kültüründe uyku bir nevi zayıf ve soluk bir ölümdür. Ruh ve beden arasında üç tür bağlantı vardır: Yüzde yüz iletişim ( uyanıkken), soluk ve ve zayıf iletişim (uyurken),irtibatın tam kesilmesi(ölüm) . Bu yüzden uyku ölümün kardeşidir ve ölümün zayıf yüzü olarak kabul edilir.

Rüya çeşitleri

İslami kaynaklar ve Peygamber Efendimizinde söylediğine göre üç türlü rüya bulunur. Rahmani rüya, Şeytani rüya, Nefsani rüya

İmam Sadık (as) şöyle söylüyor: Mümin için Allah’tan bir müjde, şeytandan bir uyarı ve perişan ve sıkıntılı rüyalar.

Rüya görmek gizemli ve her zaman sorgulanabilir bir olgudur. İmam Sadık (as) bir talebesine rüyaların ardındaki hikmeti anlatırken şöyle söylemiştir: Ey Mufazzal! Rüyalar ve hakikat ile yalanın karışımının ardındaki hikmetler hakkında derin düşünün. Tüm rüyalar gerçek olsaydı, tüm insanlar peygamber olurdu ve tüm rüyalar yanlış olsaydı, rüyalar anlamsız olurdu. Buna göre, rüyalar bazen doğrudur ve insanlar onlardan yararlanır iyiliğe gider ve onlarla kötülükten kaçınır, çoğu rüya yanlıştır, bu yüzden tüm rüyalara güvenilmemeli.

Seyyid Mahmud Cevadi’nin notlarından alınmıştır.

4082882