IQNA

Kerbela şahsiyetleri /2

İmam Hüseyin’e (a.s) eşlik etme fırsatı olamayanlar

16:52 - September 12, 2022
Haber kodu: 3477417
Kerbela olayı insanların yüreklerini yaksada kendisiyle birlikte birçok derste vermektedir. Burada hak ve batıl arasındaki mücadele, insanların karakterleri yaptıkları eylemlere ve seçimlere göre netlik kazanmıştır. Bir grup insan, o acı günde İmam Hüseyin’e (a.s) eşlik etme şansını kaçırmıştır.

Bu insanların İmam Hüseyin’e (a.s) muhalefet kastı yoktu. Örneğin , Zehhak ibn Abdullah el-Meşrıki, İmam Hüseyin’in (a.s) bir arkadaşı olarak Kerbela’ya gelen ve hatta Aşure öğleden sonrasına kadar orada kalan, ancak savaşın son anlarında kaçan bu kişilerden biriydi.

İmam Hüseyin’e (a.s) elinden geldiği kadar yanında kalacağına dair söz vermişti. Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) sahabelerinin çoğu şehit olunca İmam Hüseyin’in (a.s) de şehit olacağı belli olunca Zehhak bölgeden kaçtı. Elbette bunu bir hikmet olarak değerlendirebiliriz, çünkü o, Kerbela hadisesinin râvîlerindendir, fakat niyetinin ne olduğu ve Kıyamet Günü'ndeki konumu net değildir. Kerbel’da şehit olan sahabelerden farklı konuma sahip olacağı kesindir.

İmam Hüseyin’in ashabından bir diğeri Termah b. Adiy’dir. O, İmam Ali’nin (a.s) ashabı ve bir Şii idi ve İmamın yönetimi sırasında Suriye’de ve Muaviye sarayında bir görevi vardı. Kerbela’daki olaylar sırasında Kufede görev yapan şair, hatip ve cesur bir insandı. İmam, Hürr’ün ordusuyla karşılaştığında, Termah  İmam’a katıldı ve Kufe’den son haberleri verdi.

İmam Hüseyin'e (a.s) Kufe’de başarı şansı görmediğini söyleyerek, Yemen’e gitmesini tavsiye etti, ancak İmam Hüseyin (a.s) bu tavsiyeyi reddetti. Termah, İmam’dan Kufe’deki ailesinin bazı ihtiyaçlarını karşılamak için izin vermesini istedi. İmam kabul etti, bunu yapmasını ve hemen geri dönmesini söyledi. Kûfe'ye gitti ve dönerken İmam’ın şehadet haberini aldı. Kararından pişman oldu.

O kurtulanlardandır ama daha derin bir bilgisi olsaydı vacib olanı daha fazla vacib olana tercih eder ve İmama ben sana tamamen teslim oldum ve sen ne dersen onu yapacağım derdi.

İslam tarihi profesörü Hüccetül İslam Velmüslimin Muhammed Rıza Cabbari’nin  bir seminerdeki konuşmasından alıntıdır.

4081322

captcha