IQNA

İnanç İlkeleri, Nübüvvet / 4

İslam'da ilim ve aklın yeri

16:04 - December 05, 2022
Haber kodu: 3478485
İslam’da akıl ve ilm, çok önemli iki unsurdur Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde sadece akıl ve ilim sahiplerine hitap edilmiştir.

İslam, aklı bütün insanlarda içsel ve batınî bir peygamber olarak adlandırdığı için akla ve ilme önem verir, insanları aklının miktarına göre cezalandırıp mükâfatlandırmıştır. Kur’an herkesi düşünmeye ve davet eder ve pek çok ayette sadece akıl sahiplerine hitap eder.

İslami öğretiler aklı Yüce Allah’a hizmet etmenin bir aracı olarak tanıtır. İmam Sadık’a (a.s) Allah’a çok ibadet eden birinden bahsedilmişti. İmam, bu kişinin nasıl düşündüğünü ve aklının ne kadar olduğunu sordu.

Biharü'l-Envar ve Usul-i Kafi gibi sahih hadis kitaplarında akıl ve ilmin övüldüğü özel bir yer ayrılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de düşünürler (yetefekkerun), düşünce sahipleri (Ulul-elbab)… gibi ifadeleri çokça görmek mümkündür.

İslami öğretiler, bir saatlik tefekkür ve düşünmenin 60 yıllık ibadetten daha değerli olduğunu vurgulamaktadır. Bazı hadislerde denizdeki balıkların ilim öğrenmek isteyenler için mağfiret dilediği belirtilmiştir. İslam insanın düşünce kabiliyetine zarar veren her unsuru reddeder. Örnek olarak alkollü içecekler insanın aklını karıştırıp zarar verdiğinden haram sayılmıştır. İnsanın aklını kuvvetlendiren, akıl ve düşüncenin gelişmesine vesile olan istişare ise beğenilir ve tavsiye edilir.

Başka hiçbir ekol, eğitim ve bilimin önemini İslam kadar vurgulamamıştır. Cahiliyye döneminde İslam’ın ilmin önemi hakkında söylediklerini başka hiçbir bölgede hiçbir ilim insanı tekrarlamamıştır. Beşikten mezara kadar eğitim süresini uzatan bir mektep sahibi bulamazsınız.

Ancak akıl ve ilim, peygamberlerin yerini tutamaz ve peygamberlere olan ihtiyacımızı ortadan kaldırmaz. Bunun nedenlerine bu yazı dizisinin ilerleyen bölümlerinde ele alacağız.

* Muhsin Kıraati tarafından yazılan “İnanç İlkeleri (Nübüvvet)” kitabından alınmıştır.

captcha