Kur’an-ı Kerim’de gerçek müminlerden ‘Hizbullah’a katılmaları istenmektedir. ‘Hizb’ kelimesi, günümüzde dini-siyasi bir kelime haline gelmesine rağmen, Kur’an açısından bu kelime fikri ve dini bir atmosferle ilgilidir.
Belirli bir ırk veya dil ile ilgili değildir, bu nedenle dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir kişi Hizbullah üyesi olabilir.
Kur’an-ı Kerim’in 58. Suresinin adı Mücâdele suresidir. Medine döneminde inmiştir. 22 ayettir. 28. cüzde yer almakta olup Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) inen 105. suredir.
Sure adını ilk ayette geçen olaydan almıştır. ‘Mücâdele’ münakaşa etmek , tartışmak demektir. Bir kadının eşinden şikayet etmesinden bahseder.
Mücâdele Suresi'nin özelliği, tüm ayetlerinde ‘Allah’ kelimesinin geçtiği tek sure olmasıdır.
Bu surenin içeriğini üç bölüme ayırmak mümkündür:
Birinci bölümde İslam öncesi dönemde boşanma ilgili hükümler anlatılmış ardından İslam’ın bu konudaki görüşü açıklanmakta ve boşanma kanunlarının doğru yolu gösterilmektedir.
İkinci bölümde İslam Peygamberi’i ile sohbet etmek, başkalarına saygı göstermek gibi bazı adab ve ahlak kurallarına değinilmiştir.
Üçüncü bölümde münafığın davranışları ele alınmaktadır. Bunlar, görünüşte İslam’a uyan ve İslam’ın amaçlarını benimseyen, ancak İslam düşmanlarıyla gizli ilişkileri olan kimselerdir. Surede Müslümanlara münafıklar grubuna katılmaktan kaçınmaları öğütlenerek bu grup ‘hizbü’ş şeytan’olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca gerçek Müslümanlara Allah yolunda sevmeyi ve Allah yolunda düşman olmayı öğütler ve onları Hizbullah’a katılmaya davet eder.
Bu surede geçen Hizbullah’tan maksat, belirli bir ırk, dil veya bölge ile sınırlı bir grubu değil, Allah düşmanlarını dost edinmeyen, amelleri Allah yolunda olan salih müminleri ifade etmektedir.
Bu yüzden dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dilde olursa olsun, direnen ve sebat eden her mümin ‘Hizbullah’ın bir parçasıdır.