Cihadı-i Daneşgahiden "Kur’an-ı Kerim’e saygısızlık" bildirisi
Cihadı-i Daneşgahi Kurumu, son zamanlarda bazı batı ülkelerinde Kur’an’a saygısızlık eden alçakça eylemleri kınayan bir bildiri yayınlayarak, tevhidi dünyanın dini liderlerinden, reformcularından ve aydınlarından bu nefret dolu eylemi kınayarak, failleri ile net bir sınır çizmelerini ve İslam dünyasıyla dini dayanışma ve iman kardeşliğini ifade etmektedir.
Üniversite Cihadı halkla ilişkiler bölümüne göre, bu kurum, Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığı kınayan bir bildiri yayınladı.
Bildiri metni:
Bismillahirrahmanirrahim
“İsterler ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürüversinler; ama inkârcılar hoşlanmasalar da Allah nurunu muhakkak tamamlayacak!” (Saff suresi 8. ayeti)
Kur’an-ı Kerim son Peygamber Hz Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) nübüvvetinin kalıcı ve gerçek bir alameti, ebedi kurtuluş belgesi ve tüm zamanlarda insanın hidayetinin parlak ışığıdır. Bu kitap, her ırktan ve dilden tüm insanları temiz bir düşünceye ve akılcı bir yaşam biçimine davet ederek, insanoğlunu bencillerin hapishanesinden, karanlık ve cahil krallardan aydınlık ve biliçli bir dünyaya yönlendiriyor. Bu kitap bilgeler için bir işarettir. Böylece açık öğretilerini düşünerek zalimlerin ve kendilerini üstün görenlerin kirli yüzünü ortaya çıkarabilir ve karanlığın esiri olan insanlara aydınlık bir dünya gösterebilirler.
Şimdi insan ilminin ışığı bakışını fıtrat toprağından gökyüzüne çevirmiş, Onu ilim kapısına yaklaştırmış ve bilgiye susamış hale getirmiştir. Son peygamber Hz Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) bu ebedi mucizesinin nuru her zamankinden daha fazla dünyaya yayılmış ve çağdaş cehaletin çirkin yüzünü rezil rüsva etmiştir.
Böyle bir zamanda cehalet ve taassubun çirkin eylemleri İslam Peygamber’inin (s.a.v.) izzetine ve nübüvvet belgesine saygısızlık etmeleri onların derin nefretinin açık bir işaretidir. Ancak dünyada tevhid kültürünün yayılmasından başka bir sonucu olmayacaktır.
Kur’an’ı resulüne indiren Allah, onu koruyacağını da vaad etmiştir ve O’nun vaadi haktır, kesindir. Nitekim, yazılı kültürün yaygın bulunmadığı bir ortamda gelmiş olmasına rağmen, Allah’tan geldiği ve yazıya geçirildiği şekliyle korunabilmiş tek kutsal metin Kur’an’dır. Şöyle buyuruluyor : “Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.” (Hicr suresi 9 ayeti)
Küfrün ve ikiyüzlülüğün çehresini rezil rüsva ediyor:” ... Fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır.” (Ğafir suresi 25. ayeti)
Her Müslümana düşen görev, kurtuluş ipini ve Kur’an’ın yol gösterici sözlerini alıp, onun yüce kültürünü insan toplumlarının bireysel ve toplumsal yaşamında gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu körü körüne yapılan eylemlere verilebilecek en iyi yanıt bu ebedi sözün nurlu ayetlerinin hayat veren öğretilerine adil bir şekilde tanıtmaktır. Al-i İmrân suresi 126. ayetinde şöyle buyuruluyor:” Allah bunu, sırf size bir müjde olsun ve bununla kalpleriniz yatışsın diye yapmıştır. Zafer, yalnız güçlü ve hikmet sahibi Allah katından gelir.”
Dünyada üstünlük talep edenler bilmelidir ki bu tür hakaret içeren saygısız eylemler çağdaş İslam medeniyetinin parlak yolundaki hareketi hiçbir şekilde durduramaz ve yavaşlatamaz. Bu hareket Allah’ın isteği ve kudretiyle geçmişe göre çok daha hızlı fasıd materyalist Batı medeniyetinin içi boş tezahürlerinin çöküşüyle birlikte yaşanıyor. İfade özgürlüğü gibi bahanelerle gerçekleştirilen din karşıtı ve çılgınca eylemler, dünyada üstünlük talep edenlerin çirkin yüzlerini ortaya çıkarmış ve onları rezil rüsva etmiştir.
Üniversite cihadı devrimci kurumu bu çirkin eylemi kınayarak İslam dünyasıyla iman kardeşliğini ve dayanışmasını beyan ederek İbrahimi dinlerin takipçileri arasında ihtilaf oluşmasının engellenmesini ister. Dünyanın özgür insanları, tek Tevhidi kültür mirasına sahip çıkma sorumluluğuna sahiptir. Böylece Batı medeniyetinin fasıd ve yozlaşmış kültürünün çağdaş dünya üzerinde devam eden hakimiyetini engelleyebilirler.
En çok konuşulan başlıklar 