Hüccetül İslam Velmüslimin Seyyid Muhammed Bakır Alevi Hz Ali’nin (as) doğum yıldönümü kutlamasında bir konuşma yaptı. Özet metin şöyledir:
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) Ehl-i Beyt’e karşı görevlerimizden biri de onları sevmek ve bu sevgiyi ifade etmektir. Şûrâ Suresi 23. ayeti :” De ki: “Sizden akrabalık sevgisinden başka bir karşılık istemiyorum.” Bu şer’i bir görevdir.
Birisi bizim için birşey yaptığında bunun karşılığını bir şekilde vermek isteriz. Eğer bunu yapmazsak sitem ederler. Allah bu ayette Peygamber ailesine sevgi beslemenin öneminden bahseder.
Kıyamet günü üç soru
Kıyamet günü bütün insanlardan bu sevgi sorulacaktır. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: Kıyamet günü kul, kendisine dört şey sorulmadıkça yerinden kıpırdamaz: Ömrünü nasıl geçirdiğini, gençliğini nasıl geçirdiğini, malını nereden alıp nasıl harcadığını ve Ehl-i Beyt’ten dostluğu hakkında.
Kur’an’da sevmenin ölçüsü
Bu dünyada hepimiz Ehl-i Beyt’i (as) sevdiğimizi söylüyoruz. Sevmek sevgiliye gönül vermek demektir. Burada bir araba ya da iş için değil, manevi bir mesele için sevmekten bahsediyoruz. Kur’an bu sevginin ölçüsünü şöyle beyan eder:
Al-i İmrân suresi 31. ayeti: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”
Sevginin alameti amel etmek ve takip etmektir. Bu ameli bir meseledir ve Ehl-i Beyt’e (a.s.) itaat edilmelidir. Eğer itaat olmazsa ve sevgi sadece sözdeyse bu bir çeşit tevehhümdür. Çünkü sevginin işareti amel etmektir.
4119578