IQNA

İnanç ilkeleri; Mead / 14

Olası zararlardan kaçınmak için mead inancı

13:38 - March 07, 2023
Haber kodu: 3479550
İnsanoğlu olası bir kazanç veya kayıp duyduğunda hemen tepki verir. Peki neden öyleyse tarihin en iyi insanları arasında yer alan din adamlarının uyarılarına kulak asmıyor ve düşünmüyorlar?

Masum din önderleri ile onların muhalifleri arasında geçen konuşmalarda, ‘olası zarar veya kayıptan kaçınmak’ olarak tanımladığımız ilginç bir yöntem vardır. Şöyle açıklayabiliriz:

Günlük hayatta bize uyarılar ve önemli mesajlar veren bazı haberlerle karşılaşıyoruz. Onlara verdiğimiz tepkiler farklıdır ve ne kadar ciddi olduklarına bağlıdır. Kazanç veya kayıp olasılığı ne kadar fazlaysa, tepkimiz o kadar ciddi olacaktır. Örneğin bir işlemde %90 kâr etme olasılığı varsa ve kar miktarı %5 ise insanlar harekete geçer ve anlaşmayı imzalar. Çünkü kâr az bile olsa elde edilmesi kesindir.

Kâr olasılığı %90 yerine %70 olsaydı ancak kâr miktarı %30 olursa, insanlar yine de bunu yapacaktır. Çünkü kâr etme olasılığı azalsa da kâr miktarı yüksektir.Eğer kâr etme olasılığı %40 olsaydı bundan kâr çok yüksek örneğin %70 olsa gene harekete gerçekleştireceklerdir.

Ve hatta kâr etme olasılığı çok zayıf bile görünse başarı varsayımına göre kâr büyük olacaktır. Bu aynı zamanda, kazanma olasılığının çok düşük olduğu ancak bir kişi kazanırsa elde edilebilecek kârın çok yüksek olduğu piyango oyunlarında da geçerlidir. İnsanlar biletlerin kazanma olasılığının az olduğunu bilmelerine rağmen gene de piyango bileti alırlar. Ödül araba veya ev gibi şeyler olduğu zaman insanlar yine de aynı çok zayıf şans için harekete geçerler. Çünkü kazanma varsayımı üzerine ödül miktarı çok yüksek. Buradan olasılık ne kadar zayıf olursa olsun, ancak miktar yüksekse, olasılığın zayıflığını aynı değerin telafi ettiğini anlıyoruz.

Şimdi pek çok peygamber, imam ve Allah’ın evliyaları tarafından ölümden sonra hayatın olacağını ve bu dünyada yaptığımız her şeyin değerlendirileceğini ve bu değerlendirmeye göre Kıyamet Günü mükafatlandırılacağımızı veya cezalandırılacağımızı söylediklerini biliyoruz. Bunun olacağına dair kuvvetli delilerimiz var ama burada dinsiz insanlardan bahsetmek istiyoruz. Allah’ın gazabı olan cehennem ve Allah’ın sonsuz lütfundan doğan cennet için yüzde kaç ihtimal veriyoruz? Yüzde bir hatta binde bir ihtimal olduğunu düşünseler bile ona göre hareket etmelidirler. Çünkü ihtimal zayıfta olsa Allah’ın gazabı büyük cennet ise ebedi ve Allah’ın rahmetinin yanında çok kıymetlidir. Burada olasılıkların güçlü ve zayıf olmasıyla ilgilenmiyoruz, çünkü kâr ve zararı önemli olduğu için dikkat etmeliyiz.

Küçük bir çocuk bize bir yerde saklanan bir yılandan ya da bir kutu mücevher ya da bir çanta dolusu para bulduğunu söylediğinde. Burada çocuğun söylediklerine dikkat etmemizi sağlayan şey, onun haklı olma olasılığı değil, olası kazancın veya zararın değeridir.  

Peygamberler yıllarca insanları doğru yola davet etmiş, hayatları tehlikedeyken bile sebat etmişler. Başka bir alemden haberler, nice deliller ve mucizeler getirdiler. Milyonlarca insan davetlerini kabul etti. Bütün bunlarla birlikte (bir grup için kesinlik olmadığı varsayımı üzerine )bu onların ruhlarında şüphe yaratmaz mı?

Insan nasıl güçük bir çocuğun kâr ve zarar olasılığına (özellikle kâr ve zarar önemli ve kalıcı ise) tepki veriyorsa masum Peygamberlerin sesinede kulak vermelidir.

Bu yüzden kâr ve zararın miktarı ister küçük ister büyük olsun, insan eyleminde ve eğiliminde çok etkilidir.

Müminin kazancı Allah’ın rızasını ve ebedî cenneti, günahkârın ziyani ise ebedî azab ve cehannemdir. Bu hayal bile edemeyeceğimiz kadar büyük bir kazanç ve kayıp. Öyleyse bu olası büyük kayıpların üstesinden gelmek veya olası sonsuz nimetleri elde etmek için bir adım atmamız gerekmez mi?

Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri(mead) kitabından alıntıdır.

captcha