IQNA

Nehcü’l Belağa’dan seçmeler / 21

Hz Ali’nin (a.s) bakış açısından ölümün esrarı

10:51 - March 11, 2023
Haber kodu: 3479577
Hz Ali (a.s) Nehcü’l Belağa kitabının 20. hutbesinde ölümün sırları konusuna değinmiştir.

Hz Ali’nin (a.s) bakış açısından ölümün esrarıSosyolog ve din araştırmacısı İmad Efruğ Hz Ali’nin düşüncelerini anlattığı Nehcü’l Belağa dersler dizisinin 21. dersinde ölüm hakkında düşünme konusunda açıklamlarda bulundu. Metin özeti şöyledir:

Bugünkü dersimiz için 20. hutbeyi seçtim daha sonra bu hutbenin konusuna bağlı olan diğer hutbelere değineceğim. Yani ölüm konusuna işaret edeceğim.

Şahsen ben ölümü varoluşsal bir olgu olarak görüyorum ve ölüm hiçbir şekilde yok oluş sayılamaz. Ölüm konusunda çok araştırma ve çalışma yapılması gerektiğine inanıyorum. Ölüm, bir varlık aleminden başka bir varlık alemine geçiştir. Pek çok şahsın eserlerinde, özellikle de çok satan kitaplarında, pek çok kimse ölümü bir nevi hastalık olarak değerlendirerek insanlığın bir gün bu hastalığı yeneceğine inanmaktadır ancak gördük ki tüm bu iddialar, Korona adlı bir virüsün ortaya çıkışı ile ortalığı karıştırdı. Birçok kişi virüsün yayılmayacağını iddia etti, ama gördük ki Korona tüm bu iddaiları çürüttü.

Ölüm algımız doğru olmalı. Eğer ölüm bir varlık meselesiyse ve Ayetullahul-Uzma Cevad Amoli'ye göre ölümü yaşayan bizlersek, o zaman o her yerde var olan bir hakikattir ve bir nevi kemale ermektir.

Hz Ali (a.s) kesinlikle ölümden emindir. Yani ölümü tatmış, kıyamet ve ahiretten tam olarak haberdar olup bizimle o bakış açısından konuşuyor.

Hz. Ali 20. hutbesinde insanları gafletten uyandırmaktadır.

“Gerçekten de siz, içinizden ölen kimselerin gördü­ğünü görseydiniz feryat eder, inleyip sızlardınız; korkar dinler, itaat ederdiniz. Ama onların gördüklerini göremi­yorsunuz, onların gördükleri şey örtülüdür sizlere. Ama yakında kaldırılacak o perde. Gerçekten sizler görücü olursanız sizleri görücü kıldılar; duyucu olursanız, sizleri duyucu kıldılar; Hidayeti kabul ederseniz, sizlere hidayet et­tiler! Gerçek söylüyorum; şüphesiz ki ibret verici şeyler açıklandı, zahir kılındı size. Sakıncalı şeylerden de men edildiniz. Gök elçilerinden (meleklerden) sonra da Allah’ın hükümlerini ancak bir insan tebliğ eder, ulaştırır size. (Meleklerin gelip de size ilahi hükümleri tebliğ etmesini bek­lemeyin.)”

Ölüme teveccüh etme konusunda Hz Ali (a.s) 21. hutbede bu bağlamda şöyle der: “Şüphesiz işin sonu (kıyamet) önünüzdedir. Sizi sevk eden ölüm de ardınızdadır (sizden önce gidenlere erişin). Çünkü ilk gideniniz son gelecek kişiyi beklemektedir.”

Ölümün inkar edilemez bir gerçek olduğu konusuyla bağlatılı olarak seçtiğim diğer bir hutbe 38. Hutbedir: “...Ölümden kor­kan ondan kurtulamaz ve bekayı (ebediyeti) sevene beka ihsan edilmez.”

Bu nedenle ölüm korkulacak bire yer değildir. Ölümü net bir şekilde anlayan insanın kendi eylem be bakış açısına bağlı olarak ölüm kavramını da memnuniyetle karşılayacağı açıktır.

Nehcü’l-Belağa’da ölüm konusu ile bağlantılı olarak zikredilebilecek bir başka hutbe de destansı bir hutbe sayılan 51. hutbedir: “ Ölüm, mağlup-makhur düşerek yaşamanızda, hayat ise galip-kahir gelerek ölmenizdedir. (İzzet içinde ölmek zillet içinde yaşamaktan daha iyidir.)”

Nehcü’l Belağa’nın 28. hutbesi: “Bilin ki sizler bugün ümit/arzu günlerindesiniz, ardın­daysa ecel/ölüm var. O halde eceli gelmeden ümit günle­rinde (salih ameller) işleyene, şüphesiz ki ameli fayda verir ona, eceli zarar vermez ona.

Ama eceli gelmeden ümit günlerinde ihmal ederse (Allah'ın kullarına yardımda, Allah'a ise kullukta kusur ederse) ameli ziyan verir ona, eceli zarar verir ona.

O halde de korku anında nasıl amel ediyorsanız, rahat­lık ve eman halinde de öylece amel edin. Bilin ki ben talep edeni (isteyeni) gaflet içinde uykuda olan, cennet gibi (bir nimet) görmedim. Korkup kaçanı (gaflet içinde) uykuda olan ateş gibi (bir azap/mihnet) görmedim.

Bilin ki her kime hak fayda vermezse, batıl ona zarar verir. Her kim hidayetle doğru yola koyulmazsa, dela­let/sapıklık onu helak ve yokluğu sürüp götürür.”

Nehc-i Belağa'nın ölüm konusuyla ilgili bir başka hutbesi de 149. hutbesidir: “Ey insanlar, her kişi kaçışında, kaçtığı şeyle karşı kar­şıya gelir. Ecel herkesin (ölüme) sevk edildiği meydandır. Ondan kaçmak, ona erişmek dernektir. Allah'ın gizli olma­sını murat ettiği bu işin gizli yönünü araştırmak için gün­lerce araştırdım. Ama hayır! Bu ilim (detay açısından) giz­lenmiştir.”

Her halükarda ölüm meselesinde Hz. Ali  (a.s) için bile yalnız Allah katında olan sırlar bulunmakta olup  “Bu ilim (detay açısından) giz­lenmiştir” demiştir.

3969017

captcha