Ramazan ayı 15. gün duasını okuyoruz: “Allah'ım! Bu günde bana huşû ehlinin itaatini nasip eyle; mütevazı insanlar gibi dönüş yapıp tövbe etmemle göğsümü genişlet;emanınla, ey korkanların emanı ve güveni”
Alçak günüllü ve mütevazi ibadet
Kur’an-ı Kerim ilim ve iman sahibini şöyle tarif eder: “Ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar; Kur’an onların saygısını artırır “ (İsra:109) İbadet ve taatın asıl gayesi, nefsi kirlilikten arındırarak ihlas ile samimi şekilde yapılan ameldir. Tevazu ve huşû kalbin temizlenmesinde ve ibadetin tesirinin artmasında önemli rol oynayan erdemlerden biridir.
Kur’an’ı Kerim alçakgönüllülük ve huşûyu müminlerin vasıfları olarak zikretmiştir. Müminun suresinin ilk ayetlerinde “ Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar;” deniliyor. Bu alçakgönüllülük vucudun tüm uzuvlarında olmalıdır. Endamın huşûsu kalbin huşûsu olmadan ikiyüzlülük sayılır ve bundan kaçınmak gerekir. Peygamber Efendimiz’den nakledilen bir rivayete göre, bir adam namaz sırasında sakalıyla oynuyordu. Şöyle buyurdu: Eğer kalbi huşû içinde olsaydı tüm uzuvlarıda huşû içinde olurdu.
Huşû ve alçakgönüllülüğe neden olan faktörler:
1-İlâhi azamate ve insanın küçüklüğüne teveccüh
2-Allah’ın azametini anlamak huşûya sebep olur
3-Allah’ın iyilik ve bağışta bulunmasına teveccüh
4-Allah’ın İlâhi güzelliğine teveccüh etme
Şerh-i Sadr talebi
Kur’an’da ve İslami öğretilerde bahsedilen kavramlardan biri de Şerh-i Sadr’dır. Kalbin açılması ve İlâhi rahmetle dolmasıdır. Bu kavram, ağır ve zor sorumluluklara karşı bir tür hoşgörü ve gücü ifade eder. Kur’an-ı Kerim ayetlerinde “göğsün genişletilmesi” ilâhi peygamberlerin dinlerini yaymak için kullandıkları bir araç olarak geçer. Bu ilâhi hediyenin gölgesinde dini tebliğ ederek insanları hidayet etmişlerdir. Şerh-i Sadr insanda arzu edilen İslami özellikleri ortaya koymaktadır.
Şerh-i Sadr’ın eserleri arasında; fertlerin şüpheden ve belirsizlikten kurtularak işe karar vermelerine, açık ve mutlu olmalarına, lütûf ve şefkat sahibi olmalarına, başkalarının kusurlarını örtmelerine, huzur, sabır ve onur kazanmasına, hoşgörü ve öfkenin kontrol edilmesi yer alır.
Şerh-i Sadr’a ulaşmak için Kur’an üzerine düşünme, zikir , tesbih ve ibadet, dua etmek gerekir.
İmam Sadık’tan (as) tevazu ve alçakgünüllülüğün alametleri hakkında şöyle dediği rivayet edilmiştir: 1- Mecliste oturmakla yetin. 2. Tanıştığınız herkese selam verin 3. Haklı olsanız bile tartışmayı bırakın. 4. Takva için övülmekten hoşlanmaz.
Allah’tan korkanlar için güven
“Allah’tan korkmak” ne demektir? Allah korkusu amellerimize, mükâfat ve ceza için Allah’ın denetim sistemine dayalı bir duygudur. Kıyamet günü amellerimizin hesabı sorulacak ve insanlar bu dünyada yaptıklarının mükâfatını veya cezasını göreceklerdir. Öyleyse, korkunun kökleri Allah’da değil, amellerimizdedir çünkü bizi cehenneme doğru itebilecek olan kendi amel ve davranışlarımızdır. İlâhi azaptan korunmak için Hz Hüseyin (a.s) şöyle söylemiştir: Kıyamet gününde kimse emniyette değildir. Sadece bu dünyada kalbinde Allah korkusu bulunanlar hariç.
Hüccetül İslam Ruhullah Bedram’ın ‘oruçluların fısıltıları’ kitabından alıntıdır.
3967662