Daily Times’a göre, Hindistan Yarımadası’na açılan bir kapı olarak Peşaver her zaman stratejik bir şehir olmuştur. Kralların, savaşçıların ve işgalcilerin dini ibadetlerini özgürce yerine getirebilmek için önemli yerlere camiler, kiliseler ve Gurdwaralar (Sihler için ibadethaneler) inşa ettiler.
Müslüman krallar ve komutanlar, Orta Asya Cumhuriyetleri (CAR) ve Afganistan’dan tarihi Hayber Geçidi’ni geçtikten sonra ilk olarak Peşaver’e yerleştiler. Orada, azınlıklar için çok sayıda cami ve ibadethane inşa ettiler.
Moğol hükümdarları daha sonra Peşaver’e geldi ve 1660-1670’te o zamanki Peşaver valisi Nevab Mehabet Han tarafından camii inşasına başladı.
Cami 1680’de tamamlandı ve daha sonra Sih hükümdarları tarafından yıkıldı. Yeniden inşası 1898’de gerçekleşti.
Sihler döneminde (1834-1849), caminin minareleri suçluları asmak için kullanılıyordu. İngilizler 1949’da Peşaver’i ele geçirince cami yeniden yapılandırılarak ibadet için Peşaver halkının hizmetine sunuldu.
1982 yılında Evkaf Dairesi bu camiyi tarihi mekan ilan ederek kontrol altına aldı. 1979’da Sovyetlerin Afganistan’ı işgalinden sonra, mülteci kabilelerin büyükleri Afganlılar arasında birlik oluştırmak için bu camide toplanırdı.
Mehabet Han Camii Peşaver şehrinde yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş 20 ila 30 bin kişinin ibadet edebileceği kapasiteye sahiptir. Caminin abdest alınan bölümünde bir havuz bulunmaktadır. Namaz kılınan yerin görüntüsü ise caminin beş kemerli koridorunun yanında yer alan daha küçük altı süslemeli minare vardır. Diğer iki minare ve namaz kılınan yer üç çok güzel kubbe ile örtülüdür.
Caminin tavanı geometrik ve bitkisel motifli zarif kırmızı duvar resimleriyle, dış cephesi ise güzelliğini ikiye katlayan Moğol duvar resimleriyle süslenmiştir. Mehabet Han Camii, kendine özel mimarisi ve muhteşem eski tarihi nedeniyle Peşaver’in kimliğini yansıtır.
Peşaver’in en önemli pazarlarından birinin tam ortasında bulunan Mehabet Han cami çarpık şehirleşmeden olumsuz etkilendi. Camii yanına iş merkezlerinin inşa edilmesi caminin silüetini bozdu. Yerel halk kaçak binaların yıkılarak camiinin ihtişamıyla orjinal mimari tasarımına geri gelmesi talebinde bulundu.
Araştırmacı Bahtzade Han geçmişte caminin, ciddi hasara yol açacak şekilde kasıtlı olarak zarar gördüğünü, zamanında müdahale, bilimsel teknikler ve hammaddeler kullanılarak restore edildiğini ve binanın yılıkmaktan kurtarıldığını söyledi. Camii koruma projesinin onaylanmasının ardından yakın zamanda kapsamlı bir restorasyon ve korumaya tabi tutuldu. Yenilemede 308 bin dolar harcandı.
4134247