1. Bir Allah âşığının gönlü, bir deniz kadar engindir. Dolayısıyla bu aşkı gizler ve âşıklık iddiası ile gösteriş yapmaktan sakınır. Zira âşık olmak, ilâhî sırlardan bir sırdır ve bu sır saklanmalıdır. Dahası âşıklık yolunda gösteriş, kibir ve kendini beğenmişlik psikolojisini doğurur. Ki tüm bunlardan sakınmak gerekir. Daha da ötesi, bir Allah aşığı, melekler ve Allah velilerinin aşk ve muhabbetini görecek olsalar kendi aşklarından utanç duyar ve kendi sevgi ve muhabbetlerini gündeme getirecek bir mecal bulamazlar.”
2. Bir sâlik ile gerçek sevgili arasındaki perdelerin izale olunmasına vesile olduğu cihetiyle, ölümü sever. Savaş hengâmesinde zırhsız ve bağrı açık bir şekilde mücadele eder.
3. Allah’a kulluk ve ibadetten keyif alır. Zira o, ‘yâr’in sevdiği şeyleri kendi sevdiklerine tercih eder. Bütün haramlardan da kaçınır. Farz ve müstehap ameller hususumda ısrarcı davranır. Dolayısıyla kalbinin derinliklerinde Allah sevgisi bulunan bir insan, kesinlikle günahlardan uzak durur.
4. Bir Allah aşığı, dünya ve dünyada olup biten her şeyi güzel görür ve zevk alır. Zira irfan ehli bir âşık, hayatın acı-tatlı bütün olaylarının Allah’tan geldiğine inanır ve şöyle der: “Âlemlerin rabbi, bazen bana hoşnut olacağım şeyler bahşeder bazen de beni acı olaylarla yüz yüze bırakır. Onun maksadı, benim gözlerimin açılması ve şu dünyanın olaylarının kalıcı olmadığını görebilmemdir. Dolayısıyla dünyaya gönül vermemek gerekir!”
5. İbadet ve münacat için halvet bir köşeye çekilme arzusu taşır. Allah âşıkları, daima Allah’la baş başa kalamama ve özellikle geceleyin münacat zevkinden mahrum kalma korkusu taşırlar. Zira teheccüd, onlarına kalp ve ruhlarının kandilidir.
6. Allah aşığı, Allah’ın zikrine gönül vermiştir. Â, Kur’an tilaveti ve ismet hanedanı Ehl-i Beyt’e tevessül ve irtibat ile haz alır.
7. Allah’ı seven bir insan, Allah Resulü’ne tabiiyet ve manevî seyr-u sülûk yolunda azimlidir. O, gönlünün nurlanıp arınması için her daim abdestlidir, susmak onun şiarıdır, geceleri ihya etmek ve açlık onun yaşam tarzıdır.
8. Allah aşığı, dünyayı düşman bilir ve insanlarla oturup kalkmaktan hazzetmez.
9. Allah aşığı, Allah’ın kullarına şefkatle yaklaşır ve onları sever. Fakat Allah düşmanlarına karşı şiddetlidir.
10. Allah aşığı, her daim korku halindedir. Yegâne korkusu ise, sevgilinin olmaya ki kendisinden yüz çevirmesi, onu görmek istememesi yahut dergâhından uzaklaştırmasıdır. İşte bu dert bir aşığın saçlarını ağartır.