Bütün sırların açığa çıktığı gün

TAHRAN (IQNA) - İnsanlar yaşamları boyunca gizli olan başkalarının farkında olmadığı pek çok şey yapar ve bir gün başkalarının da bu sırları öğreneceğinden endişe duyar. Kur’an-ı kerim’in Târık suresinde bütün sırların açığa çıkacağı bir günden bahseder.

Târık suresi Mekke döneminde inmiş olup 17 ayettir. 30. Cüzde yer alır. Mushaftaki sıralamada seksen altıncı , Peygamber Efendimiz’e inen otuz altıncı suredir.

Sure, adını birinci ayetteki “et-Târık”kelimesinden almıştır. Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir.

Surede insanın yaratılışı, yapıp ettiklerinin kaydedildiği, öldükten sonra dirilmesi, Kur’an’ın muhtevasının ciddiyet ve önemi, inkârcıların tuzaklarının er geç bozulacağı gibi konulara yer veril­miştir.

Sure iki ana eksene dayanır. İlki mead, ikincisi Kur’an’nın değeri ve önemi

Surenin başında Allah, insan üzerinde ilâhi velilerin varlığından bahseder. Daha sonra Kıyamet gününün gerçekliğini ispatlamak için ilk yaşamı ve insanın meniden yaratılışının başlangıcına dikkat çekerek, insanı böylesine değersiz ve önemsiz bir sudan yaratmaya gücü yeten Allah’ın, onu tekrar diriltmeye de gücü yettiği neticesini çıkarıyor. Sonraki merhalede Kıyamet gününün bazı özelliklerini anlatarak o günün önemini zikretmektedir. Sure kâfirleri ilâhi azapla tehdit ederek sona ermektedir.

Tarık Suresi’nin 9. ayeti Kıyamet Günü'nü “tüm sırların ortaya çıkacağı gün” olarak tanımlar. Allah’ın insanı diriltmeye kadir olduğunu bildiren bir önceki ayetin ardından bu ayet de “Sırlar”dan maksat kişinin özel defterine kaydedilmiş olan amelleri, “sırların ortaya döküleceği gün” ise kıyamet günüdür. Ayette kıyamet gününde insanların inançları, niyetleri, sırları ve bütünüyle yapıp ettiklerinin ortaya çıkacağını ve bunlardan Allah’ın huzurunda sorgulanacağından bahsedilir.

Müminler için sırların ortaya çıkması gurur ve nimet, suçlular için utanç kaynağıdır. İnsanın çirkinliklerini bir ömür saklaması ve o gün herkesin gözü önünde ortaya çıkması ne kadar acıdır.

Târık suresinin 4. Ayetinde nefsin bekası vurgıulanmakta olup Allah’ın nefsi ölümle yok olmayacak şekilde yarattığı, insanın karakteri ve hakikatinin, nefsine göre şekillendiği ve Allah’ın, kıyamet günü insanları hayata döndürdüğünde, nefslerini geri verdiğinden ve diriltilen insanın dünyada yaşayan aynı kişi olduğundan bahsedilir.