IQNA

Arabistan’ın eski çağlardaki dini coğrafyasına genel bir bakış

19:01 - June 26, 2023
Haber kodu: 3480787
MEKKE (IQNA) - Eski Arabistan’da çok tanrıcılık yaygındı ve dördüncü yüzyılda (MS 301-400), Arap Yarımadası’ndaki farklı tanrıların sayısında bir azalma oldu.

Arabistan’ın İslam öncesi dini coğrafyasının tespitinin ayrı bir önemi vardır. Yazıtlar, sikkeler ve papirüs gibi delilllere bu bağlamda  teveccüh edilmiştir.

Bu delillere hızlıca bir göz atarsak, örneğin bir madeni sikkenin üzerinde, onun Arabistan’ın belli bir dönemine ait olduğunu gösteren ve o dönemdeki gelişmeleri anlamamıza yardımcı olacak  işaretler bulabiliriz.

Diğer delil  içinde kayıtlı tarihi bilgileri kullanabileceğimiz papirüslerdir. Daha sonra ise Kur’an-ı Kerim nüshalarıdır ki İslami araştırmalar alanında bize yardımcı olabilir. Çünkü nüshalarda Kur’an yazımı ve kıraatı ile ilgili değişiklikleri takip edebiliriz. 

Diğer tür ise yazıtlardır. Yazıt, metin içeren bir nesnedir. Bu yazıtların bir kısmı yönetici sınıf tarafından yazılmış olup dönemin önemli siyasi olaylarını ve yönetici sınıfın çeşitli olaylar hakkında sahip olduğu görüşleri ifade eder. Ama bu yazıtların önemi kendi zaman ve mekan bağlamından alıntı yapılabilecek güçlü belgeler olmalarından kaynaklanır.

Arabistan’daki dil ve yazılar iki dil grubunda toplanır:

1- Eski Arap dili denilen güney Arabistan’da konuşulan dil.

2- Arap Yarımadası’nın Kuzeyi ki buda Eski Kuzey Arabistan ve Eski Arabistan olmak üzere ikiye ayrılır.

Önemli olan nokta, kuzey Arabistan’da konuşulan dillerin çoğunlukla bir tür kültürel hakimiyet gösteren Güney Eski Arap alfabesiyle yazılmasıdır. Buda güney ile kuzey arasındaki kültürel bağın kurulduğunu göstermektedir.

Arap yarımadasında Saba, Kutban, Hadramaut ve Moin olmak üzere dört krallık bulunmakta idi.

Himyeri Krallığı'nda yazıtlarda çok sayıda tanrıdan bahsedilmektedir. Egemenliklerinden yaklaşık 400 yılına kadar tanrıların adları yazıtlarda geçmektedir. Genellikle her krallıkta kıdemli bir tanrı vardı ve insanlar bu tanrıyı ziyaret ederdi. Bu yıllarda farklı tanrıların sayısında keskin bir azalma ile karşılaşıyoruz ve yazıtların yarısında birden çok tanrıdan söz edilmiyor. Bu da o dönemde şirkin ortadan kalkmaya doğru gittiğini ve yarımada da dini olayların cereyan ettiğini göstermektedir. Bir diğer önemli nokta ise miladi 3000 yılından itibaren kralların yazıt yazmamasıdır. Bunun gerekçesi ise şirk krizinden dolayı devletin üst sınıfları arasında anlaşmazlıklar olmuş olabilir. Miladi 380 yılında, yazıtlarda, tek tanrılığa doğru bir eğilim ve Yahudilere destek görüyoruz ve o dönemden bir zaman aralığı ile Hamir ve Axon krallığı tek tanrılı hale geldi. Bu da Suudi Arabistan’ın özellikle Hamir’in çevresindeki akım ve gelişmelerle temas halinde olduğunu göstermektedir.

Yazıtlarda tevhid inancını gördüğümüz yaklaşık 380’den 420’ye kadar Allah’ın belirli bir adı yoktur ve İlan, İlhan veya Eluhim Allah’ı ifade etmek için kullanılır. Yazıtlarda daha çok göğün rabbi, göğün ve yerin sahibi, yahudilerin rabbi gibi tanımlamalar kullanılmaktadır.  Bunlar Tek Tanrı için kullanılan tasvirler olup Yahudiliğe eğilimin olduğunu gösterir.

 Harezmi Üniversitesi öğretim görevlisi Muhammed Ali Huninzade’nin “Eski çağda Arabistan dinleri” toplantısındaki konuşmasından alıntıdır.

4144466

 

captcha