Örnek insan Şeyh Abbas Kummi

TAHRAN (IQNA) - Günümüzde ahlâka ve maneviyata her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu göz önüne alınırsa Şeyh Abbas Kumi gibi alimlerin ve büyüklerin boşluğunu kuvvetle hissediyoruz.

Hacı Şeyh Abbas-i Kummi Hicri 1294 yılında İran’ın Kum şehrinde dünyaya geldi. Gençliğini Kum’da geçiren Şeyh Abbas-i Kummi burada ilk önce fıkıh ve usul ilmini okudu, daha sonra yüksek tahsil için Necef’e gitti, orada büyük alimlerin ilminden istifade etti.

Muhaddis Kummi, özellikle de hadis ilminde Merhum Hacı Mirza Hüseyin-i Nuri’den büyük feyizler aldı.

Fıkıhta yüksek bir mertebeye uşan Şeyh Kummi Aga Bozorg Tahrani ve Ayetullah Merşei Necefi gibi büyük alimler yetiştirdi.

Şeyh Abbas Kummi’nin şahsiyetiyle ilgili önemli olan şey çalışmalarını Allah rızasını kazanmak için yapmış olmasıdır. Bugün ahlaka ve maneviyata daha çok ihtiyacımız olduğundan bu muhterem şahsiyetin yokluğu bizi derinden etkilemektedir.

Din bunun içindir. Ahlakın altın kurallarına doğru gitmeliyiz. Bu altın kuralların pek çoğunu Kur’an’da ve Ehl-i Beyt’in (a.s.) sözlerinde görebiliriz. Günümüzde dünya küresel ahlaka  doğru ilerliyor. Bu altın yöntemler Kur’an-ı Kerim ve Ehli Beyt (a.s) siyerinde görülebilir.

Dua doğası gereği arzu edilir. Allah’tan bize hikmet ve bilgi vermesi, çirkin ahlakımızı ortada kaldırmada başarılı olabilmemiz için bize yardım etmesi gibi manevi isteklerde bulunabiliriz. Dualarda asıl olan insanların Allah ile doğrudan bağlantısıdır.

İnsanın zatı fakirliktir. Fakir, dünya malından yüz çevirerek varoluşunun sırrını soruşturan kişidir. Fakr, kendinde bir varlık görmemek, her şeyi Hakk’a irca etmek, insanın şahsının, amelinin, halinin Cenab-ı Hakk’ın bir lutfu olduğunu kabul etmesi, dünya malına bağlanmaması, her şeyin tasarrufunun Allah’ın kudret elinde olduğunu yaşamasıdır. İnsan Allah’a bağlı olmazsa bir hiçtir.

Allame Tabatabai peygamberlerin insanoğluna yaradanı tanıtmak için geldiğini söyler. O varlıkla ve yarattığı şeylere ilgilenir. Birçok duada Allah’ın celâli ve cemalinden bahsedilir. İnsan Allah’ın azametinin ve iyiliğinin tecellisi olabileceği gibi, dinin de büyük ve iyi olma tanımı vardır. Bu insana kimlik kazandırır.

Dünya Ehli Beyt Meclisi Genel Sekreteri Rıza Ramazani’nin konuşmasından alıntıdır.

4144747