IQNA

İnanç İlkeleri: Adl / 17

Kâr ve zarar, iyi ya da kötü için bir ölçü değildir

12:28 - July 05, 2023
Haber kodu: 3480883
TAHRAN (IQNA) - Çevremizde meydana gelen olaylar bizim için kâr ve zarar yaratabilir. Ama bu sınırlı kâr ve zarar olayların iyi ve kötü yönlerini belirlemede güvenilir bir araç değildir.

Denizden yükselen esinti kıyı bölgesinde boğucu bir nem yaratabilir ve kıyı sakinlerini incitebilir. Ama aynı esinti ceryanı devam eder ve başka yerlerde havayı tazeler.

Rüzgar ağacın bir köşesindeki dalı kırıp zarar verebilir. Ama havayı yumuşatarak en uzak yerlere kadar ulaşır.

Şiddetli sağanak yağışlar ve çakan şimşekler yolu üzerindeki karınca yuvalarını bozabilir ve yaşamlarını karıştırabilir. Ama susamış toprakları suya doyurur ve dünyaya teravet, canlılık ve dirilik getirir. Sırf karıncaların evini mahvedebilir diye onun bu kadar çok faydasını görmezden gelebilir miyiz?

Karıncanın güneşe, okyanusa, buluta, yağmura, çiftçiye itiraz ederek neden evini yıktıklarını sormaya hakkı varmıydı? Bu tür itirazlar bencillikten ve benmerkezcilikten olmaz mıydı? Olaylara kendi açımızdan ve kendi çıkarlarımız açısından baktığımızda bu tür itiraz ve şikayetler  ortaya çıkıyor.

Sanki tüm dünya benim kişisel isteğim, refahım ve arzuma göre hareket etmeli. Herşey benim çıkarlarıma uygun olmalı. Çünkü bazen geleceğimiz için yararlar sağlar. Ama bugün için hemen acil sonuçlar isteriz.

Bu nedenle, sınırlı kar ve zararımız, bir şeyin iyi ve kötü olduğunu belirlemese bir kriter olamaz. Doğru yargıya tüm varlıklar ve onların özellikleri hakkında tam bir anlayışa sahip olan biri sahip olabilir.

Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Adl) kitabından alıntıdır.

captcha