Yapılan işlerde Allah’ın kemal ve cemal sıfatlarından birine ulaşmak için yapılmalıdır.
Mâide suresi 8. ayeti: “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
Yüce Allah kendine inananlarla doğrudan konuşur. Her mümin ayeti doğrudan kendi yalnızlığında Hira mağarasında dinleyerek amel edebilir.
Hangi padişah adalet ve insaf tacı olmadan iktidara ve ihtişama sahip olmıştur? Hangi hükümdar öyle bir güce ulaşabilir ki, konuştuğunda ve hükmettiğinde kin ve düşmanlığa yol açmaz, kabile, din ve diğer önyargılar olmaksızın adaletten ve haktan yana taraf olabilir? Gerçek kral böyle bir insandır. Dünyada bu makama ulaşmış ender krallar varsa tacı adalet ve hakkaniyettir.
Ayet müminlere hitap etmektedir. Allah’ı ve kıyamet gününü kabul eden müminler neden adalete ve takvaya teşvik edilmelidir diye sorulursa, cevap olarak bu ayette imanın özü tanımlanmakta ve tefsir edilmektedir. İnsanlar imanın esaslarının ne olduğunu, adaletten ve insaftan kaçındıklarında iman ehlinden olmayacaklarını bilmelidirler.
Bu kısa ayet-i kerimede müminlere birkaç defa nasihat edilir: İlk olarak daima Allah’a güvenmeli, her şeyi Allah için yapmalı ve yaptıkları her işte Allah’ı razı etmeye niyet etmelidirler. Bu, ne yaparlarsa yapsınlar, İlâhi kemal ve cemal sıfatlarına ulaşma yönünde olduğunda elde edilir.
İkincisi; iman ehlinin görevlerinden biri hak ve adalete şahitlik etmeleridir. Kıyam Allah rızası için olmalıdır ki dinin en önemli toplumsal gayesi adalet ve ihsanı sağlamaktır.
Üçüncü nokta belli bir zümreye karşı kin, düşmanlık ve husumetten dolayı haksızlık yapmaktan sakınmaları gerektiğidir. Bu çokça yapılan bir hatadır bazen insanlar bu kalpteki bulanıklıktan dolayı hatayı sevap olarak algılarlar.
Aile ilişkilerinde, sosyal, mesleki, ekonomik ve siyasi ilişkilerde bu yanılgı her yerde mümkündür. Nefsine hakim olup, hakkı ayaklar altına almayacak kadar adalet ve insaf sahibi olan çok az insan vardır.
Dördüncü nokta açık olarak adaletli olun emri verilmiştir. Beşinci nokta ise Allah’ın herkesin yaptığını gördüğü ve yaptığından haberdar olduğu gerçeğine bir kez daha vurgu yapılmaktadır.
Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “365 gün Kur’an ile sohbet” kitabından alıntıdır.
4115250