Hucurât suresi 13. ayeti:” Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.”
Cebrail alemlerin Rabbinin emriyle yetmiş iki milletin savaşını bitirmek için semada barış ve dostluk surûnu üflediği zaman verilen mesaj şöyledir: ey insanlar, biz sizi erkek ve dişi olarak birlikte mutlu olmanız ve çocuklar doğurmanız için farklı dinlerde, gruplarda ve kabilelerde yarattık. Birbirinizle savaşasınız diye değil, birbirinizi tanıyasınız ve birbirinizin nimetlerinden faydalanasınız diye. Allah katında en üstün olanınız, Allah’a en çok saygı duyanınız takva ve fazilet sahibi olanınızdır. Allah herşeyi bilendir, herşeyden haberdar olandır.
İhtilafa düşenlerin göremediği gerçek ise dinin özü ve imanın hakikatinin takva ve fazilet olduğudur. Hangi kabile, milletten veya hangi inanca sahip olursanız olun, iyi işler yapanlar Allah katında değerli olanlardır. Savaşların ve anlaşmazlıkların kaynağı, takva eksikliği, bencillik, kendini beğenmişlik ve dünyevi arzulardır.
Din adına yapılan başka bir deyişle çeşitli milletlerin sahte dinî değerler perdesi altında iktidar arayışları, insanlık tarihinde bu tür felaketlere neden olmuştur. Eğer bütün insanlar dinden çıkıp küfre sığınırlarsa, bunu vebali, iktidar, mal, servet hırsı peşinde koşanlara düşer.
Üstad Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “365 gün Kur’an ile sohbet” kitabından alıntıdır.
4115983