Emanet ve adalet üzerine ilahi vaaz
Nisâ suresi 58. ayeti: “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir.”
Bu ayetin iki emri, diğer emirler gibi, fıtratın altın hattı ile kalbimizde yazılıdır. Emanetin sahiplerine iade edilmesi ve insanlar arasında hükmedilirken şahsi arzu ve menfaatleri bir kenara bırakıp adaletle hükmedilmesi gerektiğini kim bilmez?
Bu iki hükmün fıtrat esasına dayandığının delili şudur ki, bir kimseye emanete hıyanet ettiğini söylersen, o bunu ya inkar edecek ya da bundan utanacaktır. Bunun bir başka göstergesi de, her kültürde ve her millette emaneti sahibine teslim etmeyi tavsiye eden atasözleri ve özdeyişlerin olmasıdır.
Bu ayetin tefsire ihtiyacı yoktur. İnsan çaba göstermeli, tüm bahaneleri bir kenara bırakmalı ve hüküm verirken adaletle hükmetmeli ve emanet edilen şeyide hak sahiplerine iade etmelidir.
İmam Seccad’ın (a.s) “Babamın katili onu öldürdüğü kılıcı bana emanet verseydi, geçmişi ne olursa olsun onu korur ve istediğinde geri verirdim” dediği rivayet edilmiştir.
Adaletle hükmetme konusuna unutulmaması gereken şey hükümlerde adaletli olmak tüm insanların görevi olsada krallar, emirler, iktidar sahipleri tarafından daha da fazla dikkate alınmalıdır. İnsanlar arasında adaletle hükmetmekten daha çok sevap kazanılan bir ibadet yoktur.
Ayetin sonunda “Allah size ne güzel öğütler veriyor.” denilmesi İlâhi tavsiyelerin en mühimlerinden birinin adaletle hüküm ve emaneti iade etmek olduğunu gösterir. Marifet ehli emanetin zatımızda olan ilâhi cevher olduğunu ifade ederek sağlıklı bir kalp gibi ona sahip çıkmalı ve onu eksiksiz ve kusursuz olarak Rabbimiz'e teslim etmemiz gerektiğini söyler.
Tüm ahlaki erdemlerin kökeninde saf ve sağlıklı bir fıtrat vardır. Kalbizimi gurur ve kibirden uzak tutmalıyız.
Üstad Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “Kur’an ile 365 gün sohbet” kitabından alıntıdır.
4115985
