Hz. Ali (a.s) Nehcü’l Belağa’nın 18. Hutbesinde şöyle der: Hâlbuki ilahları bir, peygamberleri bir, kitapları birdir. Allah-u Teâlâ bunlara birbirine aykırı hüküm vermelerini emretmiş de, bunlar da o emre mi itaat ediyorlar? Yoksa onları bundan nehyetmiş de bunlar isyan mı ediyor? Yoksa (hâşâ) Allah noksan bir din indirmiş de bunlardan dininin tamamlamak için yardım mı diliyor! Yoksa ortak mıdırlar onunla da, onlar söyleyecek, o da razı olacaktır onlardan? Yoksa Allah-u Teâlâ tam/kâmil bir din indirdi de (hâşâ) tebliğ ve edası hususunda peygamber (s.a.a) bir hata mı etti? Hâlbuki noksanlıklardan münezzeh olan Allah bizzat şöyle buyurmaktadır: “Kitapta biz hiç bir şeyi eksik bırakmadık.”(En’am: 38)
Kur’an-ı Kerim’in en temel ve kabul edilebilir özelliklerinden biri ifrat ve tefrite kaçmamasıdır. İfrat insanın herşeyde abartma ve aşırılığa kaçması tefrit ise İfrat eyleminin tersine, daha iyisini yapabilme güç ve olanağı varken, gevşek davranmak, ihmal etmek anlamı taşımaktadır.
İfrat ve tefrit bir bıçağın iki keskin yüzü gibi olup insanların felaketine sebep olabilir. Kur’an-ı Kerim’de ifrat ve tefrit olmadığını nasıl ispat ederiz?
Kur’an’nın tamamını veya bir kısmını okuyan kimse Ahkâm ayetleriyle dolu olduğunu görür. Ahkâm ayetleri muhtevası itibariyle şer’i hükmü farz kılan veya insanlara çirkin işlerden men eden ayetlerdir. Örneğin Bakara suresi 275. ayeti: “Alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir. “
Allah alış-verişi helal faizi haram kılmıştır. Şer’i ameller kategorisinde yer alan Kur’an ayetleri, insanları belirli kurallara uymaya mecbur etmektedir. Bu yüzden Kur’an ayetlerinde denge ve ölçü gözetilerek abartıya kaçılmamıştır.
Burada Kur’an’da zikredilen insanların ifrat ve tefritlerine iki örnek verilmiştir:
1-Hayvanların yaratılışı: Günümüzde bazı insanlar kendilerini hayvan haklarının savunucusu olarak görerek et yemiyor. Oysa Kur’an’da hayvan etinin insanlara faydasından bahseden ayetler bulunmaktadır.
Yasin suresi 71-72. ayetleri: “Görmezler mi ki kendi kudretimizin eserlerinden olmak üzere onlar için sahip oldukları nice hayvanlar yarattık.”
“Bunları kendilerine boyun eğdirdik ki bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.”
Bu tür görüşler hayat sisteminde aşırılıklara yol açar ve doğanın düzeninin bozulmasına neden olur.
2-Evlilik: Bazı din ve gruplarda insanların bir mevkiye geldiklerinde kendilerini evlilik nimetinden mahrum edip bekâr kaldıkları görülmektedir. Oysa Kur’an-ı Kerim insanlara açıkça evlenmelerini emretmektedir. Nûr suresi 32. ayeti: “İçinizden evli olmayanları, köle ve câriyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir.”