İnsanın kötü akıbetine neden olan etkenler şunlardır:
1- Tekebbür
İblisin kötü sonunun nedeni onun kibirli ruhuydu. Allah’a isyan etti ve Adem’e secde etmeyi reddetti.
2- Dünya sevgisi
İnsanoğlu herhangi bir şeye sevgi duyduğu zaman ayrılık durumunda ondan nefret eder ve kötü sona düşmesine vesile olur. İmam Sadık dünyaya tamah etmenin dinden çıkmaya ve kötü sona sebep olacağını söyler.
Her duası kabul olan Belam-ı Baura’nın Firavun’un vaatlerinin ve dünyaya olan bağlılığının tesiri altında, hevâ ve kuruntulara uyarak şeytanın tuzağına düşmesi onun başına gelen musibetin sebebi idi. Neticede tağutları takip ederek helak oldu.
Kur’an-ı Kerim’in A’râf suresi 176. ayetinde şöyle buyruluyor:
“Eğer biz isteseydik o kişiyi delillerimizle yüceltirdik. Fakat o dünyaya saplanıp kaldı, hevesinin peşine düştü. İşte böylesinin hali, kovsan da bıraksan da hep dilini çıkarıp soluyan köpeğin haline benzer. Âyetlerimizi yalan sayan topluluğun durumu işte böyledir. Şimdi sen bu kıssayı anlat, umulur ki iyice düşünürler.”
3- Günah
Rûm suresi 10. ayeti: “Sonunda, Allah’ın âyetlerini yalan saymak ve onları alaya almak suretiyle kötülükte ileri gidenlerin âkıbeti pek fena oldu.”
Birçok rivayette günahtan sonra Tövbe edilmesi tavsiye edilir. Çünkü günahın insan nefsine etkisi bulunmakta olup eğer ortadan kaldırılmazsa tüm kalbe etki ederek ruhunun değişmesine neden olacaktır.
4- Zayıf imana sahip olmak
Bazen insanın imanı, düşünce ve mantığa dayanmaz. Böyle bir inanç yüzeyseldir ve en az şüphe veya soruyla kolayca sarsılabilir.
Fecr suresi 15-16. ayetleri: “İnsan var ya, rabbi ona imtihan için ikramda bulunduğunda ve onu nimetlere boğduğunda, “Rabbim bana ikram etti” der (mutlu olur).”
“Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise “Rabbim beni önemsemedi” der (mutsuz olur).”
Bu tür insanlar, iyi durumda olduklarında inanırlar ve işler yolunda gitmediğinde şikayet etmeye başlarlar.
İmam Hüseyin (a.s), aile fertleri ve ashabının şehit edilmesinden sonra şöyle buyurdu: “Allahım! Beni cehenneme atsan da cehennemde seni sevdiğimi haykıracağım.” Yani benim sana olan ilgi ve muhabbetim refah, zaman ve yere bağlı değildir.
Allah’ım öldürülmem senin ve benim arama mesafe koymaz. Kalbimin sana olan ilgisini azaltamaz. Bu durumda benim riyâzetim senin rıyazetindir.
Muhsin Kıraati’nin İnanç ilkeleri (Mead) kitabından alıntıdır.