Takva sahibi salih insanların özellikleri
Al-i İmrân suresi 133-135. ayetlerinde şöyle buyruluyor: “Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın!”
“Onlar (takvâ sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever.”
“Onlar çirkin bir şey yaptıkları veya kendilerine kötülük ettikleri zaman Allah’ı hatırlarlar da hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.”
Acele edilmesi tavsiye edilen en önemli şey, insanların Allah’ın affına, ilâhi rahmetine kavuşmak ve cennete ulaşmak için çaba sarfetmeleridir. Acele edilmesi konusuna yapılan vurgunun nedeni insanın hayatının ilahi olarak belirlenmiş olması ve tek bir nefeste sona erebilmesidir. Af dileme ve hatalarını telafi etme fırsatını kaçırabilir.
Ayette cennet bahşedilen takva sahibi insanların sıfatları zikredilir. Birincisi zorlukta ve rahatlıkta , zenginlikte ve fakirlikte Allah yolunda infak ederler. Bu ayette Allah yolunda harcamanın her şartta takva sahibi bir insan için bir görev olduğu söylenebilir.
Takva sahibi insanların diğer bir özelliği öfkelerini dizginleyebilmeleri başkalarının hata ve yanlışlarını affetmeleridir. Al-i İmrân suresi 134. ayetinde . “Allah işini güzel yapanları sever.” buyruluyor.
Takvadan kaynaklanan hasletleri taşıyanlar ve gereğini yerine getirenler Allah katında sevilen kimselerdir. Allah âhirette onların mükâfatını verecektir.
İslam’da ideal ahlâk tipi olan “takvâ sahibi (müttaki) insan”ın temel ahlâkı cömert olmak, öfkeyi yenmek, insanları bağışlamak kendi hatasını kabul etmek ve bundan vazgeçmek gibi niteliklerdir.
Bu ayette ve diğer ayetlerde takva sahibi kişilerin tanımlanmasında takvanın, günahtan kaçınma anlamında sınırlı olmayıp, hem yapılmaması gerekenleri hem de yapılması gerekenleri kapsadığı bilinebilir.
Üstad Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “365 gün Kur’an ile sohbet” kitabından alıntıdır.
4118384
